Mülteci Sorunu ve İnsanların Bakış Açısı

Geçenlerde ülkemizdeki mülteci sorunu hakkında özellikle de Suriyelilere yönelik öyle şeyler duydum ki. İnsanlar onları öyle ötekileştirmiş ve insan yerine koymamış ki. Gerçekten hem insanlığımdan hem milletimden utandım. Burada söylemeyeceğim tabii neler duyduğumu.

Tamam çok uluslararası bir topluluk değiliz. Bizim ülkemiz milliyetçilik üzerine kuruldu. Eğitimimiz milliyetçilik üzerineydi. Şu zamana kadar da başka milletler ülkemize gelmedi. Hala bazı başka ülkeler gibi ülkeden büyük çaplı bir göç de başlamadı. İşte bu yüzden başka ülkelerden mülteci gelince bu kadar garip karşılanıyor ve tepki oluşuyor. Aslında birçok tek milletli toplulukta mülteci sorunu görülüyor.

Artık bu durum pek çok ülkede aşılıyor. Yaşlı nüfusu genç nüfusunu aşan Avrupa ve Kuzey Amerika bu göçlere aslında muhtaç. Bu yazımda açıklamıştım. O yüzden yabancı düşmanlığı aşılırken çok kültürlülük ve küreselleşme yaygınlaşıyor. Mesela Hollanda’da Çin yılbaşısı kutlanıyor. Dubai’de de Çin yılbaşının bahsi geçiyor ve Hint bayramı Diwali kutlanıyor. Bu bir yerde iyi bir şey.

Ancak bu yazımda da demiştim. Bu ülkeler dışardan gelecek iş gücüne muhtaçken genç ve yetişmiş gücü fazla olan kendi ülkemizde biz aynı durumda değiliz. Zaten bu ülkeler de armudun sapı üzümün çöpü diyerek bu insanları ayıklıyor artık. Ancak biz hiç ayıklamadan sırf demografi değişsin diye -ki ben ardında çok hayırlı bir niyet olduğunu sanmıyorum.- herkesi aldık. Bizimki göçmen değil mülteci akımıydı. Kayıtlısı da geldi kayıtsızı da. Bu da ülke içindeki işsizliği arttırdı. Emlak balonunu şişirdi. Liyakatsizliği arttırdı. Kayıt dışı işçiliği arttırdı. Ve daha da belirgini güvenlik sorunu çıkardı. Çünkü çok net belli ki ülke vatandaşları için iyi hesaplanmış bir hamle değildi.

Şimdi burada yapılan bir hata var bu belli. Ancak gelen göçmenlerin suçu ne? Çoğu savaştan kaçmış. Aynı şey bizim de başımıza gelebilir ki zaten bana göre böyle devam edersek gelecekte bu olası. Onlara ayrımcılıkta bulunmak bu denli korkunç sözler sarfetmek insanlığa sığar mı?

Sonuçta memnunuz(!)

Biliyorum önceki iki paragraf Türkiye’deki iki ucun ayrı ayrı fikirleri gibi oldu. Ancak durum bu. Bakın tekrar ediyorum. İzlenilen strateji yanlış. Ama bunda mültecinin suçu ne diyorum. Adam gelmiş zaten. İnsan gibi davranmak boynumuzun borcu. Ben hatta durumu daha da ileri taşıdım ve mülteci engellilerin tedavisi için gönüllü başvurusunda bulundum. Ancak organizasyonda eksik vardı sanırsam ki uğraşlarıma rağmen yönlendiren olmadı. Ama bakın Türk vatandaşlarının suçu yok da demiyorum. Çünkü sonuçta izlenilen strateji yanlış olmasına rağmen ortada bir memnuniyet var ki iyisiyle kötüsüyle aynı kişiler devam ediyor. Tepkiyi savaştan kaçmış mağdurlara değil bu kararları verenlere göstermemiz gerekmez miydi? Ha ben ona da tepki veriyorum diyorsanız ona diyecek lafım yok. Biraz yatışmak için bu yazımı ve bu yazımı okuyabilirsiniz.

Bonus: Bu yazı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir