3 Çocuk Meselesine Farklı Bir Bakış

Geçen yazımda bir ülkede olması gereken nüfus politikalarından bahsedip neden bizim ülkede 3 çocuk doğurulmayacağından bahsetmiştim. Burada. Yazının sonunda bu politika olsa olsa ucuz emekten dolayı yabancı yatırımcıyı çekme konusunda ülkemize yarar demiştim ancak maalesef bu durum zannettiğimiz kadar bir yabancı yatırımcı çekmedi. Çünkü dostlarım, bu yabancıların farklı bir stratejisi var bence.

Başlangıçta insanlar ne kadar rahatlar, ne kadar güvenli yaşamaya başlar ve temel ihtiyaçlarını giderebilirlerse o kadar ürerler diye düşünüldü. Elbette ki savaşın, salgın hastalıkların olmadığı, tıbbın ilerlediği bir ortamda nüfus rahat artar. Ancak belli bir noktadan sonra öyle olmadığı ortaya çıktı. Çünkü bu sefer çocuğa aşırı önem verilmeye başlanıldı. Çocuk eğitimi büyük değer kazandı. Ebeveynler çocuklarının en iyi şekilde yetişmesi en iyi eğitimi alması için bolca zaman ve para harcamak durumunda artık. Yani çocuk artık hem aile bütçesine hem de sorumluluklara ağır yük getiriyor. Halbuki önceden çocuğun pek bir gideri yokken aileler bol çocuk yapar küçükkenden işe verir, tarlaya gönderir üstünden bir şekilde kazanç sağlardı. Ne kadar çocuk o kadar kazançtı. Şimdi tersi. Yani refah arttıkça eğitim arttı. Eğitim artınca da çocuk sayısı azalmaya başladı.

Düşünün bir önceki nesil çocuk sayısını ikiye düşürdü. Şimdi bire ya da sıfıra iniyor. Yani genç nüfus bayağı azalacak. Yaşlı nüfus yoğunluk kazanacak. E peki yaşlanınca bu adamlara kim bakacak. Bağımlı nüfus artarken verimli nüfus azalacak. Ve işin kötüsü verimli nüfus hiç artmayacak çünkü sonradan gelenler yok.

Ancak her ülkede tarihin gidişatı aynı değil. Bu bahsettiğim gelişmiş ülkelerde. Gelişmemiş ülkelerde hala daha çocuk sayısı fazla. Yani genç nüfus fazla.

Tekrar gelişmiş ülkelere dönelim. Şimdi üretici nüfus azalıyor demiştik. Bu durumda işçi bulamazlarsa ne olacak, işçi fiyatları artacak. Yani ülkenin cebinden zaten artan yaşlı nüfusu yüzünden para çıkıyor bir de artan işçi maaşları eklenecek.

İşte dostlarım bence yabancı ülkeler ucuz işçilerin ayağına gideceğine ucuz işçileri ayağına getiriyor. Böylelikle ülkesindeki işçi maaşları da otomatik olarak düşüyor. Hem de yaşlı nüfusa hizmet edecek genç nüfus sağlıyor. Hem de nüfus hem gelişmiş ülkelerde hem gelişmemiş ülkelerde dengeleniyor. İstihdam sağlayamayan gelişmemiş ülkeler genç nüfusunu veriyor hem insanlar işe yaramış oluyor. Bu gelişmiş ülkeler için büyük fırsat. Neden ne idüğü belirsiz bir yere gidip hem ekonomik hem güvenlik açısından risk alsın. Hem de gelişmemiş ülkelere vergi yedirsin. Zaten ülkeleri bok çukurunda olanlar kendi ayağıyla gelecek.

Benim burada bir komplo teorim var. Acaba sırf bunun için bazı ülkeler gözüne kestirdiği bazı ülkeleri karıştırıyor olabilir mi? Yeni petrol savaşları ucuz işçiler üzerine mi olacak?

Peki madem bu iş bize değil diğer ülkelere yarıyor neden 3 çocuk diyoruz? Sonuçta bu durum yabancı yatırımcıyı çekmiyor. Belki farklı bir eğitim yaklaşımı benimsenip iktidara yakın ideolojideki nesil yetiştirmek içindir demiştim ama o da tutmadı. O konudaki gözlemlerimi de başka bir yazımda ele alacağım. Bir grubun iddiasına göre özellikle ülkenin yetişmiş kısmı kaçırılmaya çalışılıyor çünkü eğitim düzeyi arttıkça oy potansiyelleri azalıyor. Tabii bu gelişmiş ülkeler baya karpuz seçer gibi adam seçiyorlar gerçekten. Ama sonuçta yurt dışından da oy verilebiliyor o da mantıklı gelmedi. Belki insanları çok yoksullaştırıp muhtaç ederek sonra da ufak yardımlar yapılarak oy toplama gibi bir strateji geliştirmişlerdir. Ancak bunun için hem çok kör cahil bir halka ihtiyaç var hem yine de bir miktar paraya ihtiyaç var. Şu an gelen nesil çok gözü açık yani artık bu saatten sonra yapılacak bir şey değil. Belki de düşeceğimiz durum düşünülerek en azından çocukları çalıştırır kendilerini kurtarırlar diyerek bizi düşünmüş olabilirler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir