Eğitimde gruplama ve ebeveyn temelli eğitim
Ebeveyn temelli eğitim
Bu yazımda eğitim çeşitlerinden bahsetmiştim. Bunlardan biri öğrenci temelli öteki de öğretmen temelli eğitimdi. Ebeveyn temelli eğitimi ben uydurdum. Bu yöntemi İstanbul’daki kreşlerden birinde görüp bu şekilde isimlendirdim.
Bu kreş ebeveyn temelli bir eğitim metodu bulmuş. Yani tek hedefleri velilerin gözünü boyamaktı. Bir eğitim metodu değil reklam metodu geliştirmişler. Vay efendim şöyle yüzme dersleri şöyle at binme falan. Parayı veriyorsun. Sonra aylarca bekliyorsun o dersler başlasın diye. İşte sonra yan yattı çamura battı falan fıstık.
Çocuğun geçirdiği hemen hemen her saatin fotoğrafı çekilip veliye gönderiliyordu. Bu aslında iyi bir şey gibi görünse de eleman sayısı az olduğundan öğretmenler sadece bununla ilgilenebilirler gibi endişelenmeye başladım. Ancak bir gariplik daha vardı. Çocuğun yaptı diye gösterdikleri her aktivite aşırı muntazamdı. Yani ben bile o kadar düzgün yapamam.
O zaman velileri kandırdıklarını anladım. Ya herkese aynı resmi çocuğunuz yaptı diye gösteriyorlar ya da öğretmen oturup kendi yapıyor. O ara da çocuklar başıboş kalıyor olmalı.
Tabii adamlar bir taraftan da haklı. Parayı veren çocuklar değil ki. Veliler. Doğal olarak ebeveyn temelli eğitim benimsemişler. Anladığım kadarıyla veliler de pek sorgulamıyor.
Eğitimde gruplama ve sahte terapi
Neyse sonra öğrenci gruplayacaklarmış. Sınav sonucu açıklar gibi bugün açıklanacak yarın açıklanacak diyip duruyorlar. Ben de anlamadım ne açıklanacağını. Ben yoğun çalıştığım için çocuğu erken başlatmıştım. Henüz 2 yaşındaydı. Çocuğumu iki yaş grubuna almışlar ama sonra baktım sınıfta daha büyük çocuklar da var. Hatta 6-7 yaşında özel çocuklar da var. Dediler ki yaşa göre gruplamıyoruz zeka seviyesine göre grupluyoruz. Sizin sınıfınız iki yaş seviyesi dediler. Zekayı hangi teste göre belirlediniz diye sordum. Kafalarına göre belirlemişler. Baktım kreşteki en küçük çocuklarla en büyük çocuklar aynı sınıfta. Benim çocuk da o özel çocukları taklit etmeye başladı mı? Ben çocuğumun özel çocuklarla aynı sınıfta olmasına karşı değilim ama bunun yöntemi bu değil. Bizimkilerin bıngıldakları yeni kapanmış ilkokula giden kaynaştırma öğrencisiyle aynı sınıfta doğru değil ki bu.
Biraz araştırdığımda gerçekten çok eski ve tutmayan böyle bir eğitim metodu olduğunu gördüm. Çocukları seviyelerine göre grupluyormuş. Ancak modern eğitim kuramları çocukları yaşlarına göre grupluyor. Özellikle montessoriye göre her çocuğun bir potansiyeli var. Zaten artık eğitime çoklu zeka kuramı hakim. O yüzden gruplasan hangi zekaya göre gruplayacaksın? Ayrıca çocuk her telden çocukla sosyalleşirse daha faydalı.
Gerçekten her eğitim kurumu ayrı problem. Daha önce gördüklerimi de bu yazımda ve bu yazımda da anlatmıştım ama yine aynı kreşten bahsetmeye devam edeceğim. Sonra çocukların durumlarını görüşmek için tek tek velileri çağırmaya başladılar. Arkadaşım ben çocuğu sosyalleşsin diye kreşe verdim durum değerlendirmesi istemedim ki. Hem sen kimsin ne değerlendirmesi yapıyorsun o da belli değil. Neyse sonra o durum değerlendirmesinde kadın dedi ki “çocuğunuz otistik olabilir bana bir iki seans ücreti ateşleyin ben bu gidişatı engelleyeyim.” Benimki de otizmden ters özellikler sergiliyor. Ayrıca otizm öyle engellenebilir bir şeymiymiş kafam karıştı. Pedagog bir arkadaşımla görüşeyim dedim. Çok ters bir tepki verdi. “Arkadaşım görüştüğünüz kişi psikolog falan değil. Çocuğunuzu hemen o kreşten alın.” Dedi ben de onu dinledim.
Sonra başka velilerle denk geldim. Meğer herkese aynı denemeyi yapmışlar. Çoğu da yemiş. Bir sürü seans ücreti bayılmışlar.
2020 sonrası
Yalan değil sonra da İstanbul’da şöyle tam anlamıyla düzgün bir kreşe denk gelmedim. Mahallemizde zaten kreş bile yoktu. İbb 2020’de mahallemize kreş açtı. Bir denetimin ve liyakatın olacağına güvenip başvurdum. Çıktı hem de yarı fiyatına. Amma velakin ben ülkeden ümidi kesmiş çoktan tek gidişlik biletimi almıştım. Bu da böyle bir anım. Bu anımdan geriye kendi adlandırdığım yeni bir metot kaldı. Ebeveyn temelli eğitim 🙂