Black Mirror 1. Sezon 2. Bölüm İncelemesi
Açıkçası Black Mirror’a çok övüldüğü için başladım. Herkes sistemi sorgulayan bir dizi olduğunu söylüyordu. Bu yüzden çok merak etmiştim. İlk sezonun ilk bölümü benim için hoş bir deneyim olmadı. Ağır mesajlar içerdiğini ve gerçekleri acımasızca yüzümüze çarptığını kabul ediyorum ama bana fazla ağır geldi. Bir süre sonra çevremdekilerinden diğer bölümlerin öyle olmadığını duyunca Netflix’e de üye olmamın üstüne devam etmeye karar verdim. Bugün ikinci bölümü izledim ve tam üstüne yazı yazılacak bir bölüm olduğuna karar verdim.
Öncelikle dizinin başlığı bile düşündürücü. Siyah ayna anlamına gelen başlık bize aslında kendimizi yansıtıyor ama karanlık yönlerimizi.
İkinci bölüm Bingham’ın küçücük bir odada sanal bir çiftlikteki horozun ötmesi sonucu uyanmasıyla başlıyor. Diğer insanların da yaşadığı bu futuristik dünyada her şey elektronik her şey sanal. İnsanlara sunulan izleyebilecekleri bir sürü program, oynayabilecekleri bir sürü oyun var. Bisiklet çevirerek para kazanıyorlar. Yedikleri şeyler bile yapay. Ve kazandıkları parayla ikizleri olan sanal yansımalarına kıyafet alabiliyorlar, sürekli çıkan reklamları atlayabiliyorlar, yiyecek alabiliyorlar. Onlara verilen sanal gerçeklik sürekli gözlerinin önlerinde. Çalışırken, odalarında her yerde. Gözlerini kapatmaları bile yasak. Eğer gözlerini kapatırlarsa rahatsızlık verici bir sinyal yollanıyor. Şişmanlara ya da hizmetlilere eziyet etme oyunları oynuyorlar ve sürekli bir porno kanalının reklamı dönüyor.
Bütün günleri anlamsızca aynı ortamda geçiyor ve hep aynı şeyleri yapıyorlar. Tıpkı bizler gibi bütün gün çalışıp para kazanıyor sonra da bu paraları aslında olmayan ihtiyaçlarına harcıyorlar.
Bir gün Bingham yeni gelen Abi Khan’a aşık oluyor. Herkesin izlediği bir yetenek yarışması var. Abi Khan’ın sesi çok güzel olduğu için 15 milyon parasını yetenek yarışmasına girebilmesi için veriyor ve beraber yarışmanın çekildiği yere gidiyorlar. Yarışmaya katılmayı haftalardır hatta aylardır bekleyenlerin arasına giriyorlar. Neyseki Abi Khan güzel olduğu için dikkat çekiyor ve hemen kamera önüne çıkarılıyor. Kamera önüne çıkmadan önce ona sakinleştirici içecek adı altında uyuşturucu bir madde veriliyor.
Abi Khan kamera karşısında çok güzel şarkı söylüyor ve izleyiciler çok beğeniyor. Ancak jüriler yeterince şarkıcı olduğunu onun aslında porno yıldızı olarak daha fazla ilgi çekeceğini söylüyorlar. En sonunda ikna olan Abi Khan bisiklete dönmek zorunda kalmaz ve ekranlarda yeni porno yıldızı olarak yerini alır.
Buna çok sinirlenen Bingham isyan eder. Odasındaki ekranlardan birini kırar ve kırılan cam parçalarından birini saklar. Bundan sonra çok çalışıp az yiyerek ve aralarda dans çalışarak 15 milyon biriktirmeyi başarır ve yetenek programına katılır.
Kamera karşısında önce dans eder sonra boğazına cam dayayarak herkesi kendinden uzak tutar. O sırada sistemin kokuşmuşluğundan ve hayatlarının ne kadar boş olduğundan bahseder ve herkesi etkilemeyi başarır. Böylece o da kanal dünyasında yerini alır ve kendi programını herkesin alıştığı gibi boğazına cam dayayarak sunar ve insanların kafasını açmaya çalışır.
Yetenek programı ve jüriler bence günümüz popüler kültürünü yansıtıyor. Şarkıcı kotası doldu derken aslında insanların bundan sıkıldığı ve cinselliğe daha fazla yönlendiğinden dolayı halka sundukları bir yüzü bir yeteneği bu sektöre yönlendiriyorlar. Aslında jürilerin tepkilerini tamamen halkın tepkileri belirliyor ve jürilerin görevi halk ne istiyorsa onu vermek. Bir anlamda ne izlemek istediğini halk belirliyor ve dizide de denildiği gibi bu şekilde oyalanıp bisiklet çevirmeye devam ediyorlar. Bingham’ın dediklerinden de halk etkilenmeseydi belki de Bingham da kendi programını sunamayacaktı. Bisiklet çevirmeye devam eden arkadaşları Bingham’ı biraz dinliyor onu seviyor ama sonra dediklerini bitirmeden başka kanalları karıştırıyor ve hayatlarına aynen devam ediyorlar.
Günümüz dünyasında baskın olan kapitalizmin değerlerimizin en tepesine oturmasından dolayı televizyon, internet ve diğer yayın ortamlarında ne rağbet görüyorsa o yayınlanıyor böylelikle aslında ne yayınlanacağını biz belirliyoruz. Programda da göze çarptığı gibi bizi daha ileriye götürecek şeyler yerine cinsellik gibi ilkel dürtülerimiz bizi ve sonunda yayın dünyasını yönlendiriyor. İnsanların sorgulamadan sistemin çarkları haline gelip insanca yaşamaktan uzak olmalarını sağlamak için daha çok oyalanmaları ve farkındalıklarının azalması şart. Ama aramızda az da olsa Bingham gibi sorgulayan insanlar var ve er ya da geç onlar da sistemi alt etmenin bir yolunu bulup bu dünyanın içine sızacak. Gerçekler tıpkı dizideki gibi Bingham gibilere rağmen çoğunluk onun gibilere hak vermesine karşılık hayatlarında bir değişikliğe gitmese de Bingham’lar çoğaldıkça işlerin zamanla da olsa farklı yöne evrileceğini umuyorum.
Çok güzel bir inceleme yapmışsın zaten kafamdaki soru işaretlerini giderdi bu yazı. Haklısın ben de 1. bölümden çok etkilenmiştim ve zaten dediğin gibi günümüz dünyasını acımasızca eleştirmesinden ötürü hem dikkatleri hem de tepkileri üzerine toplamayı başarıyor dizi. Yine de anlaşılması güç olduğu için yorumunu okumam iyi oldu umarım inceleme yapmaya devam edersin 😉😉
Bence bingham sistemi alt etmedi aksine sistemin bir parçasına dönüştü. Muhtemelen mevcut durumu kabullendi ve pest etti.