Karya Gezisi

Meşhur Likya Yolu’nun en güzel etaplarını yürüdükten sonra gözümü Karya Yolu’na diktim. Bu yollar Türkiye’nin cennet köşeleri, sahil kenarlarında yaşamış tarih öncesi medeniyetlerin eski yurtları. Bu yollarda hem alabildiğine orman, yeşillik, deniz, harika kıyı manzaralarına bonus olarak tarihi kalıntılarda var. Önceki Likya Yolu gezim için buraya tıklayın.
Karya Yolu, Likya Yolu gibi tek bir yol değil. Beş farklı yoldan oluşuyor. Meraklısı Likya Yolu ardından Karya Yolu’na da devam edebilir çünkü birinin sonu ötekinin başlangıcına çok yakın. Bu yolun bir ucu Dalyan’da başlayıp diğer ucu Aydın sınırına kadar uzanıyor. Yalnız işaretlemelerin Likya Yolu’ndaki gibi açık ve güvenilir olmaması en büyük handikap. Hem bu yüzden hem de artık bebişimiz olduğu için biz trekkingden vazgeçip bu bölgeyi arabayla gezdik geçen sene. Sadece başlangıç Marmaris-İçmeler ve Turunç kısmını yürüdük. İşte Karya Yolu ve gezilecek yerler: (Fotoğraflar bana ait)

Dalyan: Köyceğiz gölünün Ege Denizi’ne bağlandığı Dalyan Boğazı’nın güneydoğusuna kurulmuş merkezde çeşitli atraksiyonlar mevcut. Buradan Kaunos kral mezarlarını gözlemlerken, tekne kiralayabilirsiniz.

Biz merkezden biraz daha uzaktaki Kaunos antik kentine uğramadık ama Carettaların en çok görüldüğü muhteşem İztuzu plajına gittik. İztuzu plajı çok geniş, siyah ve yumuşacık kumlarla kaplı. Plaj gittiğiniz en güzel plaj olabilir. Burada yaşayan caretta dışında da farklı deniz canlıları varmış. Dalyan- İztuzu plajı yolu bile doğal güzelliği açısından görülmeye değer. Karya Yolu, Kaunos antik kentini de içine alıyor gibi görünüyor. Haritadan gördüğüm kadarıyla Dalyan Boğazı’nın karşısına geçmek gerekiyor. Yol işaretlerine rastlamadık.

Marmaris: Dalyan’daki kısa rotadan sonra uzun bir yol Marmaris İçmeler’den başlayıp Bozburun’u dolaşıyor. Bu bölgedeki işaretler sanırım Karya Yolu’nun en iyisi. Biz daha önce Turunç’a kadar yürüyüşümüzü yaptık. Size tavsiyem yürüyüşe Marmaris merkezden başlayın. İçmeler’e kadar deniz kenarında bir yürüyüş yolu var. Bu kolay yol, ağaçların altında romantik bir yol.

İçmeler -Turunç yolu nispeten daha zor ama deneyimli yürüyüşçülere kısa gelebilir. Turunç’tan devam ederseniz sırada Amos antik kenti var.


Bozburun: Çok bilinmeyen bu bölge Marmaris Datça arasında bence uğranılması gereken bir bölge. Biz bu bölgedeki Turgut Şelalesi ve Kızkumu plajına gittik. Turgut Şelalesi’nde işaret sorunu yok gibi görünüyor. Biraz etrafı kolaçan ettim. Keyifli bir rotaya benziyor.

Kızkumu plajı enteresan bir yer. Plajda küçük bir kız heykeli var ve sığ bir alan denizi yarıp geçmiş ve böylelikle ziyaretçilere boylu boyunca denizde yürüme fırsatı sunuyor. Değişik bir deneyim.

Datça: Defalarca ziyaret ettiğim sakin ve güzel ilçe Datça’da bu sefer seçtiğimiz yerler Karya Yolu’nun da içinde yer alan eski Datça evleri, Palamutbükü ve çok merak ettiğim Bördübet’ti.
Eski Datça evleri 100 yıldan eski taş evlerden oluşuyor. Hala yerleşimin olduğu bu evler ufak tefek ve mütevazı bahçeleri de var. Tarih ve mimari dışında bu sokaklar ayrıca sanat kokuyor. Taşları boyayıp çok tatlı dekorlar yapmışlar. Hatta turistler de hatıra olarak alabiliyor.

Şansımıza bir eve girme fırsatımız oldu. Yaz ayının sıcağına rağmen oldukça serindi. Ayrıca burada Can Yücel’in de evi varmış.
Palamutbükü Datça’daki en güzel koylardan. Sakin bir yer. En çok aklımda kalan merkezin biraz ötesindeki tepede kamp yapanlardı. Muhteşem bir deniz manzarasına kurmuşlar çadırlarını. Kamp yapmak ve kafa dinlemek istiyorsanız tavsiyemdir.
Bördübet’i çok merak ediyordum. Çünkü çıplak gözle uzayın gözlemlenebildiği Dünya’daki sayılı yerlerdenmiş. Hatta burada çok cazip görünen bir kamp alanı vardı. Üstü camdan karavanları vardı. Yıllar önce oradan yer ayırtmak istemiştim ama telefonda ağaçlardan dolayı yıldızların tesislerinden görünmediğini söylediler. Ben de konaklama çok çok pahalı olduğu için hayal kırıklığına uğrayıp yer ayırtmamıştım. Bu bölgeye her şekilde ulaşım zor ama burada kalmak için bir kampinge gereksiz bir sürü para vermeniz gerekmiyor. Biz herhangi bir tesis tarafından işgal edilmemiş bir kıyı bulduk. Burada deniz karaya öyle bir girmiş ki deniz nehir gibi görünüyor. Deniz çarşaf gibi, yüzmesi enfes. Vaktiniz varsa çekin arabayı böyle bir yere gece kalın derim.

Palamutbükü ve Bördübet’te Karya Yolu işaretlerini bulup biraz yürüyelim istedik ama işaretleri kaybettik.

Akyaka-Gökova: Karya Yolu’nda uğranılması gereken doğası en harika yerlerden biri. Ben çok daha önce gidip bir teknede yemek yiyip ayrıca Azmak Çayı’nda tekne turu yapmıştım. Doğa’da yürüyüp Barış Manço’nun evini görmüştüm. Bu sefer gittiğimizde Gökova’daki meşhur nostaljik okaliptüslü yola uğradık. Bu yola arabayla da girebilirsiniz.

Bodrum: Karya Yolu Bodrum’a varmadan bitse de hem Bodrum’a varmadan gitmeniz gereken doğa harikası koylar hem de Bodrum’un merkezi gezilesi. İki koyu gören gün batımında eşsiz manzaraları izleyebileceğiniz tarihi yel değirmenleri ve beyaz mavi sade tasarımlarıyla Bodrum evleri için ziyaret etmelisiniz.

Kapıkırı: Karya Yolu Bodrum’a varmadan iç Karya bölgesine ayrılıyor. Milas’tan geçen yol Kapıkırı tarafına da uğruyor. Burada Bafa gölünün ortasında tarihi kalıntılar var. Karya Yolu buradan Aydın sınırına kadar gidiyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir