Bebekli Anne Blogu

DüşünselYAZILAR

7 Kök Soy

Geçen yazımda dil üzerinden bir kök arayışına gitmiştim. Sümer kökenli nuh tufanına göre insanlık kök olarak 3e ayrılmış demiştim. Ama bu üç kolun dil özellikleri bile bir yerde kesişirken bizimki niye ayrı diye sormuştum. İşte buradan yola çıkarak belki de Nuh’tan değil o tufandan kurtulan başka adem soyu insanlardan olabileceğimiz üstünde durarak uydurma bir çıkarımda bulunmuştum.

Kök soylar üzerinde ilginç bir çalışması olan kişilerden biri de ünlü ezoterist, teosofinin kurucusu Blavatsky. Tibet kökenli bilinmeyen bir dilde yazılmış Dzyan kitabını çevirmeyi başaran Blavatsky bu kitaptan bulduklarıyla 7 kök soy teorisini ortaya koyuyor. Aslında bilimsel olmadığı için teori denilemez ama başka kelime bulamadım.

Blavatsky’e göre dünyada 7dönem var ve her dönem 7soy doğuyor. Biz şu an 5. Dönemdeyiz ancak her dönem içiçe geçtiği için aynı zamanda 6. Döneme girmiş bulunmaktayız. Her dönem kitlesel yokoluşla bitiyor. Bu durumda biz de bir kitlesel yokoluş yaşayacağız. Dünya üzerinde buzul çağı, dinozorların yokoluşuna sebep olan olay ve dinde de Nuh tufanı gibi kitlesel yokoluşların olduğu biliniyor.

  1. Kök soy Polarian döneminde insanoğlu bir bedene sahip değilmiş. Sadece enerji bedenmiş. Dünyanın oluşumunu da içeren bu dönemde belki de tüm dünya enerjiden oluşuyordu. En uzun süren evrenin bu evre olduğunu da söyleyebiliriz.

2. Kök soy hiperboreanlar döneminde enerji geçişi bedenlenmeye başlamış. Ancak buradaki tanımlar bana fazla doğa üstü geldi. Bir yerde Blavatsky dünya mineraller, bitkiler, hayvanlar ve insanlar olarak evrimleşti demiş. Belki bu dönemde enerji geçişi bu şekilde gerçekleşmiş olabilir. Ayrıca bazı yerlerde de bu aşamada insanoğlu cinsiyetsizdi denilmiş.

3. Kök soy Lemuryalılar da işler biraz daha değişiyor. Bu aşamada insanların cinsiyeti var. Ancak şimdiki formunda değil. Bazı yerlerde bu aşamada dünya üzerinde devler yaşıyordu diyor. Ben her ne kadar devler denilenler dinozor ya da hayvanların dev boyutta oldukları dönem olabilir diye düşünsem de bu durumda insanlar da dev boyutta olabilir. Gerçi eğer bu doğruysa hiç kemik ya da kalıntı bulunmaması normal değil. Ancak o dönem yaşanılan kıtaların battığı düşünülürse bulunamamış da olabilir. Devler pek çok efsanede geçiyor. Hz. İdris’e atfedilen Enok’un kitabında çok daha ayrıntılı yer verilmiş. En enteresanı da devlerin Tevrat’ta adı geçmesi. Pek çok kaynakta Lemurya ile Mu’nun aynı yer olarak geçiyor. Ancak Mu Pasifik okyanusundayken, Lemurya’nın Hint okyanusunda olduğu söyleniliyor. Mu ve Atlantis aynı anda varmış. Bir sonraki kök soyun Atlantisliler olduğu düşünülürse belki de Lemurya farklı bir kıtaydı. Ayrıca her kök soy 7 alt soydan oluşuyor. Ancak ilk iki kök soyun alt soyları bilinmiyor. Bu kök soydan da sadece iki tanesi biliniyor. Negro negrim ile negrilo. Ancak bu alt soyların özellikleri pek bilinmiyor.

4. Kök soyun alt soyları şunlar:

  1. Rahmallar

2. Tlavati medeniyeti

3. Toltekler

4. Turanidler

5. Orijinal semitikler

6. Akkadlar

7. Mongoloidler
Bu alt soylardan ilk üç soy tükenmiş durumda. İlk iki soyu tanımıyoruz ancak 3. mqedeniyet mayalar. 4. sü de Turanid ırk. Yani öntürkler. Buna bazı kaynaklar turanid ırk derken bazı kaynaklar eski çin demiş. Ancak Turanid ırk denildiğinde ural altay dil grubu konuşan grup anlaşılıyor. Gerçi bu gruba moğollar da giriyor ama dediğim gibi dil tarihi içinde çok fazla tartışma var. Mesela moğolcanın aslında ural altaydan olmadığı kültürel etkileşim sonucu bu aileye girdiğini söyleyen de var. Bu durumda Blavatsky haklı olabilir. Aynı dil grubundan Hun devletinden dağılan uygarlıklar hatta buna bir önceki iskitlerden dağılanlar da eklenebilir ve tartışmalı olarak Japonlar ve Koreliler de giriyor. Turanid ırkın içine çinliler girmiyor genel kanıya göre ancak tüm alt soylara baktığımda sadece çinlileri göremiyorum. Ve geçen yazımda da bahsetmiştim. Bilinmeyen çağlarda ayrılmış olabiliriz. Zaten Şehnamede de Turanlılarla Çinliler birlikte geçiyor. Her kök soyda olduğu gibi 5. Alt soyda bir kitlesel yokoluş gerçekleşiyor. Bu da orijinal semitiklerin dönemine denk geliyor. Belki de Nuh tufanında geçen helak edilen toplumlardı ve Hz. Nuh’da bu soydan geliyordu. Bu arada bu kök sos Atlantisliler olarak geçiyor. Atlantis atlantik okyanusunda bulunan battığına inanılan bir kıta. En önemli kaynağı Platon’un Devlet isimli eseri. Ancak yukarda da bahsettiğim gibi diğer efsanelere bakarsak Mu ve Atlantisin aynı anda var olduğu Mu’dan çıkan bazı önemli insanların Atlantis’e din ve kültür yaymaya gittiğini görüyoruz. Nitekim eski Çin ve turanid ırk ilk yerleşimler olarak pasifiğe yakın ve aslında atlantiğin tersi yönünde. James Churchward Türklerin ve diğer bazı soyu tükenmiş ırkların Mu’dan geldiğini iddia etmiş. Enteresandır o da Tibet kökenli nakal tabletleni okuyarak bu kanıya varmış. Atatürk bu iddiayı ciddiye alanlardanmış. Bunu araştırması için Meksika’ya Maya medeniyeti kalıntıları olan bölgelere araştırmacı göndermiş.

5. Kök soy: içinde bulunduğumuz bu dönemin alt soyları her kaynakta farklı verilmiş. Bana en mantıklı gelen şu sıralama:

  1. Hint ve antik mısır

2. Arap semitikler

3. İran pers

4. Keltler -Helenik ırk diyen de var.-

5. Teotonic -ne olduğunu bilmiyorum avrupalılar diyen var.-

6. Amerika ve Avustralya

7. Latin Amerika -burada indigo ve yıldız çocuklar diyen bir kaynak olmuş.-

Aslında şu an Amerika kıtasında milletlerin karışarak başka uluslar meydana getirdiği düşünüldüğünde mantıklı geliyor. Bu kök soyun 28. Yüzyılda biteceği söylenilmiş. Bir sonraki kök soyun alt soyları bilinmiyor. Ancak Brezilya diyenler var ama zaten burada bir latin amerika geçiyor karışmış da olabilir. Dediğim gibi nedense 4. Kök soydan sonrası için çok farklı bilgiler var. Tüm dünyanın tek bir merkezden yönetileceği, ulus bilincinin olmayacağı, nükleer enerjiden vazgeçileceği, başka enerji kaynaklarından yararlanılacağı iddialar arasında.

Sonuç olarak, Blavatsky de Atatürk’ün tezine uygun olarak Türklerin şu an hayatta kalan en eski ırk olduğunu söylemiş. Pek bilimsel olmadığının farkındayım ancak elimizde bilgi olmayan dönemlerden bahsettiğimiz için yararlanabileceğimiz efsane harici bir şey yok.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir