Black Mirror 3. Sezon 1. Bölüm Yorumu
Black Mirror’ın daha önce 1. sezon 2. bölümünü yorumlamıştım. Black Mirror’ı hep sosyal mesajlar veren bir dizi sanmıştım ama bilim kurgu daha ağır basıyormuş. Arada birkaç bölümde ufak tefek mesajlar vardı ama üstüne yorum yazmaya değecek şimdilik 3. sezonun ilk bölümü olan “Dibe vuruş” adlı bölümünü buldum.
Bu bölümde de Black Mirror’un başka bölümlerinde de olan teknolojik lensler vardı. Bu lensler aracılığıyla herkesin sosyal medya hesabını görebilmek mümkün. Herkesin 5 üzerinden puanlama sistemi var. Ana karakter Lacie de bu puanlama için yaşıyor. Sabah kalktığında bir bardak kahve ve kurabiye şeklinde fırçalanmış süet alıyor. Zorlukla süeti ısırılmış hale getiriyor ve bir fotoğraf çekip paylaşıyor. Beğenilmek yegane hayat amaçları. Lacie yüksek puan almak için çevreye sahte gülücükler saçıyor ama içtiği kahvenin tadı güzel değil.
Lacie bir taraftan Naomi adında bir fenomeni sürekli takip eder. Hatta anonim hesaptan düşük oy verir. İnsanların oy oranına göre belli mekanlara girip çıkabildiğini hatta ev alabildiğini görürüz. Lacie de hayallerindeki evi alabilmesi için 4.5 puana çıkabilmesi gerekiyor. Bunun için bir uzmana gider. Ve uzman 18 aya kadar 4.5’e çıkabileceğini söyler. Ama Lacie bu kadar beklemek istemiyordur. Derken bir mucize olur ve Naomi Lacie’i düğününe nedime olarak seçer. Meğer Naomi Lacie’nin çocukluk arkadaşıymış. Ama görünen o ki Naomi gerçekte pek de iyi bir insan değilmiş. Tabii Lacie bunu mutlulukla kabul eder çünkü bu durum kesin oyunu arttıracaktır. Nedimelik için çıktığı yola 4.8 puanlı birine çarptığı için düşük oy aldığı için toplam oyunu baya düşürerek başlar. Tabii yüksek oyluların oyu da değerlidir. Bu yolda aksilikler peşini bırakmaz ve oyu 1’lere kadar düşer. Tabii Naomi de uzman tavsiyesiyle Lacie’nin oyunu kullanma amacında olduğu için artık düğününe gelmesini istemez.
Bölüm sosyal medyadaki hayatı tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Sahte gülücükler, insanların mutluymuş gibi davranması ve olmadığı biri gibi görünmesi, sosyal medya uzmanlarınca desteklenen hesaplar, yüksek oylu hesaplardan yararlanma, kıskançlıkla sahte hesaptan saldırma gibi pek çok sosyal medya gerçeğini gösteriyor bölüm. Ancak bana göre bölümün içeriği sadece sosyal medyayla sınırlı değil. Bunu oy oranıyla aynı zamanda her şeyi satın alabilmeleriden anlıyoruz. Aslında çoğu zaman para kazanmak ve statü sahibi olmak için de olmadığımız biri gibi davranıyoruz. Bölüm sınıf farkını da gösteriyor. Dürüst insanların ya da diğerlerinin ne düşündüğünü umursamayanların oylarının düşük olduğu için daha fakir bir hayat yaşaması ama daha mutlu olması sanki bizim hayatlarımızı yansıtıyor. Hatta sonunda en dürüstlerin hapse düşmesi de ifade özgürlüğü olmayan ülkelerin durumunu yansıtır özellikte.