Türkiye’de korkusuz yaşam

Türkiye’de korkusuz yaşamak mümkün mü? Bugün yine Türkiye’de yaşadığım bir şeyden bahsedeceğim. Türkiye’de yaşadığım dönemlerden biri de covid dönemi hastaneydi. Hatırlarsınız ilk covid çıktığında büyük bir panik havası vardı. Biz hastanede daha fazla diken üstündeydik. Gelen hastalığın ne olduğunu bilmiyorduk. Bilinen bir tedavisi yoktu. En büyük korkum hastanede covid kapıp aileme bulaştırmaktı. Özellikle de küçük çocuğumdan çok korkuyordum.


Tabii Türkiye’de sorunlarla başa çıkma stratejilerinden biri de o sorun aslında hiç yokmuş gibi davranmak. O yüzden ülkede covid olsa da saklanacağını herkes tahmin etmişti elbette.


Bir gün acile bir hasta gelmiş. O zaman da henüz sözde covid ülkeye uğramamış. Herkes acile gelenin covid olduğunu söylüyor. Belediye aracı gelip hastanın kustuğu yerleri dezenfekte etmiş. Hastanede panik havası hakim. Maske de yok. O olaydan sonra zaten acil doktoru covid oldu.


Her neyse emekliliği yaklaşmış astımlı bir ablaya duyduğum şeyi söyleyeyim dedim. O sırada acildeki diğer bir abla da emeklilik dikekçesini vermiş. Vay efendim nasıl duyurursun diye kıyamet koptu.


Arkadaşım benim söylediğim arkadaş da senin benim gibi sağlık emekçisi. Kadının kronik hastalığı var. Şaka değil ki bu. Söylesem ne olacak yani. Sanki hükümet gelecek emekliliğini iptal edecek. Hayır bir de abla emeklliğin gelmiş artık bu kadar düşünme be.


Bugün dönüp bakıyorum da o gün acile gelen hastanın covid olduğunu saklamamız pandemiye engel olmadı. Pandemi yine geldi. Bulaş engellenemedi. Bir sürü insan öldü.


Bir kere daha düşününce hayati bir konuda bir arkadaşımı uyarmaya bile korkacağım nasıl bir ortamda yaşıyormuşum ben? Gerçekten bu kadar korku içinde yaşanır mı? Biz nasıl bu hale geldik?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir