Bebekli Anne Blogu

SiyasetTürkiyeYAZILAR

Siyasi Trollük Nedir?

Birkaç yazıdır internetteki siyasi trollük nedir sorusunun cevabını araştırıyorum. Aslında yeni bir mevzu değil. Özellikle 2013 Gezi direnişiyle başlayan bir süreç söz konusu. Ve önceden de yazdığım gibi bir ağız birliği var. Davranışlarda bir ortaklık var. Şimdi benim gözlemlediğim ortaklıklara geleceğim. O kadar çok strateji var ki bunlar sadece aklımda kalanlar.


Birliktelik:

Sanki bu kişiler bireysel hareket etmiyormuş gibi kimi çok takipçili gazeteci, yazar, sanatçı, ünlü kişilere bir anda saldırılıyor. Bu mesela halkın aleyhine olan herhangi bir uygulamanın eleştirisi diyelim. İşte altında herkes bir anda biz böyle mutluyuz, böyle minnetarız, hülooğ tarzı şeyler yazıyorlar.


Tehdit

Bunu bizzat kendim yaşadım. Amacım eleştirmek bile değildi. Herkes Suriyelilere ekstra bir hak verilmediğini, sağlık hizmetlerinden kendi paralarını vererek faydalandıklarını söylüyordu. Ben de bir sağlıkçı olarak, işin içinde biri olarak doğrusunu söylemek istedim. Doğrusu Suriyeli mülteciler sağlık hizmetlerine para ödemiyordu. Ben bunu yazınca hemen tehdit edildim. Devlete güvenmemek gerçekten acı ama umarım korktuğum gibi devletle bir alakaları yoktur bu trollerin çünkü bile isteye yalan söylüyorlar.

Ters Algı


Kimi de kendini farklı gösteriyor. Mesela profil fotoğrafına Atatürk’ü koyuyor. Ama maalesef bu insanlar aslında Türkiye Cumhuriyeti ve Atatürk düşmanı. İşte bu kişiler nasıl normal bir Türk vatandaşıyken farklı bir ideolojiye evrildiğini anlatıyor. Halbuki normal Türk vatandaşları genel olarak herhangi bir tarafı tutmuyor. Sadece ekonomi, hak ve adalet konusunda mağduriyetlerini anlatıyorlar.

Sahte Hesaplar


Tüm hesaplar sahte tabii ama bazen özellikle alakasız hesaplarla karşılaşmak mümkün. Bu konuda yine yaşadığım garip bir şeyi anlatayım. Birisi domuza bakmak, domuz düşünmek ve domuza domuz demek günah diyordu. Bir de bununla ilgili ayet var diyor. Ben de dedim ki domuz yemek günah kafanızdan ayet uydurmayın. Kadın bana karşılığında küfür etti. Şeriat ülkesinde yaşıyorum. Bu tartışmaları burada anlatım “kafayı yemiş” dediler. Sonra profiline girdim ne göreyim. Kadın full bikinili fotoğraf paylaşmış. Sanki toplumun her kesimi artık şeriatten daha kötü kafadan ayet uydurmalı bir sistem istediğiyle ilgili bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Bunun yanında benim yaptığım gibi gerçek şeriat ülkesinde yaşamak daha mantıklı en azından kafalarına göre ayet uydurmuyorlar. Kurallar net. Duruma göre değişmiyor. Neyse bir dikkat ettiğim nokta da sosyal medya hesabı olmayan ünlülere sahte hesap açmak. Öyle olunca sanki deli saçması fikirlere akil insanlar da sahip gibi bir algı oluşturuluyor.

Sahte Haberler

Bu elbette olmazsa olmaz. Öne çıkan bir eleştirmen varsa onunla ilgili uydurma bir haber çıkarılıyor. İnanan oluyor mu bilmiyorum ama onlar inanıyor gibi davranıyor

Sermaye Koruma

Bu başka yerden duyduğum bir iddia. Duyduğum kadarıyla bu kişiler internette yaptığı yorumlar için maaş alıyormuş. Bunu bazı belediyeler sağlıyormuş. Bazı belediyelerin değişmesiyle elbetteki maaşlarından olmuşlar. Bu yüzden dışarıdan izleyiciler olarak insan bir şaşırıyor ama bir yere fazlaca saldırmalarının sebebi bu gösteriliyor. Mantıklı geldiği için bunu da ekledim.

Algı Oluşturma


Mesela biri bir hakkın kaldırılmasını istiyor. Örneğin kadın hakları verilerek kadın şımartılıyor deniliyor. Normal Türk vatandaşları bu algıya tepki verirken bir kesim böyle diyor.

Farklı bir tarih ve kültür algısı

Bu da algı oluşturmaya benzer. Zaten bu yazımda farklı bir tarih algısı oluşturulduğundan bahsetmiştim.

Türkiye Cumhuriyeti Alerjisi


Şimdi bu kişiler Türkiye Cumhuriyet’ine düşman bunu biliyoruz. Nerede Türkiye Cumhuriyetiyle ilgili bir şey görseler düşmanca saldırıyorlar. Gezide de Türk bayraklarına saldırılmıştı. Türk vatandaşları Türk bayraklarını korumaya Türkiye Cumhuriyetine sahip çıkmaya çalıştı. Ama aradan belli bir vakit geçince sanırım yeni tip milliyetçilik anlayışıyla ortaya çıktı ve bu kişiler profillerine Türk bayrağı koymaya başladı. Nasıl yani hani vatansızdınız, hani Türkiye Cumhuriyeti ve kurucusu Atatürk’e düşmandınız? Bu da ayrı bir çelişki ancak sonuç olarak şu smiley bayrak harici fikirlerde bir değişme yok.

Hep aynı alakasız cevaplar


Şimdi zaten Türk vatandaşlarının dedikleri şeyler aynı. İşsizlik var, maaşım enflasyon karşısında eridi, ülkem ve atalarımla ilgili küfür edilmesine katlanamıyorum, patron maaşımı vermedi ya da dolandırıldım hala adalet bekliyorum, soğan alacak param yok ve dahası… Şimdi bunlara cevaplar veriliyor ama birincisi cevaplarla soruların alakası yok. İkincisi hep benzeri cevaplar veriliyor. Bunlar neler?

Eskiden her şey daha kötüydü


Şimdi eskiden bilgisayar ve akıllı telefon yoktu doğru ama bu ne eskiden olmaması hükümetin suçu ya da şu an olması hükümetin başarısı. Eskiden her şey dört dörtlük müydü tabii değildi. Bu bir miktar anlaşılabilir bir şey. Ama zaten isyan eden adam eskisinden daha kötü oduğundan şikayet ediyor. Yani buna karşılık eskisi daha kötüydü diyince tartışma bir yere gitmiyor.

Ama anlaşılamayacak durum şu bir kesim de Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan kötü, kurulması hataydıya getirip bir numaralı düşman olarak Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Atatürk’ü ilan ediyor. Şimdi otomatikman insan soruyor bu kişiler Türk olamaz. Nereden gelmişler diye düşünülüyor. Çoğu bu kişileri arap sanıp yallah Arabistana diyor. Halbuki Arabistanda da okullarda ülke sevgisi öğretliyor ve kimse de ülkenin kuruluşuna ya da kuruluşunda emeği geçenlere isyan etmiyor. Yani kısaca yok böyle bir ülke yok böyle bir vatansızlık. Belki başka ülkeler tarafından sömürülen ülkelerde bir miktar bu tarz stratejler olabilir. Bu kişiler hiç bilmediğimiz bir ırktan değilse sırf para için böyle algılar kasılıyorsa yazıklar olsun diyorum.

Heykel yaptınız


Adam soğan alacak param yok diyor diğeri heykel yaptınız diyor. İşte böyle alakasız cevaplar. Nasıl yani? Heykeli soğan alamayan adam mı yapmış? Heykel yapmaktan kastı önceki hükümetlerse soğan alamayan adam mı önceki hükümeti temsil ediyor? Adam önceki hükümetten bahsetmiyor ki. Hayır önceki hükümet iyiydi de demiyor. Gerçi sonradan bu hale düşüldüğü de bir gerçek. İkinci bir nokta önceden sadece heykel mi yapıldı? Önceden sadece heykel yaparak mı belli bir gelişmişlik seviyesine ulaşmıştık? Ya da heykel yapmak mı kötü anlaşılıyor? Ne zararı olmuş ki heykel yapmanın? O da sanatın bir dalı değil mi?

Şirk koşmak

Yine aynı şey. Birisi soğan alamıyorum diyor. Karşılığında adam diyor ki biz müslümanız. Sanki karşıdaki muhtemelen müslüman değil. Kimi açık açık söylüyor biz müslümanız o yüzden soğan alabiliyoruz, siz müslüman değilsiniz ondan paranız yok. İyi de karşındakinin müslüman olup olmadığını bilmeden nasıl iddia edebiliyorsun? Senin dinine göre bunu ancak Allah bilmez mi? Sen haşa Allah mısın da Allah’tan daha iyi biliyorsun? Bu yaptığın senin inancına göre şirk değil mi? Bu muhafazakarlık değil ki bu cahillik. Sen daha inandığın dini bile bilmiyorsun? Ayrıca senin sadece müslüman olduğun için mi paran var. O zaman sen dini para için kullanıyorsun. O zaman soğan alamayan adamın dinini sorgulama şansın olmamalı zaten.

Bakınız burada karşıdaki rakı içerim gibi hiçbir şey söylememiş. Zaten otomatik olarak rakı içmiyordur bile deriz çünkü soğan alacak parası yok bir kere. Ama hemen sizin paranız yok çünkü rakı masası kuruyorsunuz deniliyor. Hemen hep aynı ağız. Dinden para kazanılıyorsa bu müslümanlık mı münafıklık mı?
Aynı kafa. Elbette artık atom bombası atılmıyor şimdiki savaşlar daha az agresif. Belki de bundan ülkenin savaştaki ülkelerden bile daha kötü olduğu dönemler oldu. Suriye’den patatese muhtaç olmamız 1 ya da Ukrayna’da ekonominin daha ılımlı olması 2 gibi. Ama insanların soykırıma uğradığı şehirlerin ortadan kaldırıldığı ikinci dünya savaşında o dönemki Türkiye’de bizler güvendeydik. Belki kurtuluş savaşı olmasaydı benzer bir kader bizi bekleyecekti. Bugünlere asla gelemeyecektik. O günler gelmiş geçmiş bugün bize havadan erzak verenlere minnet duyalım diyenlerle empati yapmak istesem de bu durum ekonomiyi daha kötü hale getirdiği için bu kişilerin düşüncesiz olduğunu düşünüyorum.

Ekleme

2024 yılında yeni bir yazı yazacağıma ekleme yapayım dedim. Çünkü aynısını bu yazımda yazmıştım. Yine bir aktrol tarafından tehdit edildim. Sebebi de hastanelerde sıra var dedim diye. Adamın şak diye tehdit etmesinden anlamalıydım. Aslında adam pusuya yatmış. Diyor ki 2002 öncesi devlet hastanelerine ulaşamıyorduk 2002’den sonra devletimiz sağ olsun ulaşabiliyoruz. Konu sıra konusu. Bu yazımda da yazmıştım hani 90’larda sabahtan akşama kadar sıra bekliyorduk ya. Artık aylarca bekliyoruz. Beyin yakıcı değil bu vatandaşı keriz yerine koyma. Adam özellikle 2002 yazmış. İşte 2002 öncesi hükümetlere de iş beceremez, vatandaşı önemsemez falan gibi bir dolu hakaret etmiş. Hani öyle yazıyorlar ya ülke son 20 yılda kalkınmış ondan önceki 80 yıl karanlık çağlarmış, insanlar zulüm içinde eziyet çekiyormuş falan. Hatta biraz daha ileriye götürüp Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna, kurana falan da sövüyorlar ya her neyse paterni biliyorsunuzdur artık.

Yahu devlet hastanelerinde aylarca sıra olduğu aşikar değil mi? Ben bunu söyledim diye mi tutuklanacağım neyin korkusu neyin tehdidi bu. Bir de şaka gibi sıra alabilirsen çoğunlukla iptal oluyor bir iki hafta sonra hop baştan sıra arıyorsun. Benim başıma geldi. Trol demiş ki sıra varsa sebebi vatan haini yöneticiler ve sağlık çalışanları. Ben olayı çözdüm buraya da yazdım da illa ki göreceğim bir sinirleneceğim. Bir de bana diyor ki ben seni şikayet edeceğim işte eğitimini Türkiye’den almışsın o paraları geri alsınlar. Yahu ben eğitimimi senin küfür ettiğin 2002 öncesi hükümetler döneminde aldım onu ne yapacağız?

Başka biri de diyor ki hastanelerde sıra var demişsiniz bu mevcut hükümete düşmanlık değil mi? Sonra düşündüm hak verdim. Sonuçta benim de başıma geldi sıra bulamazsın aylarca beklersin iptal olur yine uğraşırsın derken özel hastane diye bir şey var sorununu çözmek mümkün. Paran yetmiyorsa kredi çekebilirsin, borç alabilirsin. Eh zaten amaç da özelleştirme değil mi? Herkes mi bu sistemden zararlı çıkıyor sanki özel hastane sahipleri insan değil.

8 thoughts on “Siyasi Trollük Nedir?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir