Bilim tarihi ve önceki yüzyıllar

Şüphesiz bilim tarihi nde son yüzyılın ayrı bir önemi var. Sadece son yüzyıldaki gelişmelerle önceki yüzyılları karşılaştırdığımızda çok fazla fark görüyoruz. İnsan merak etmeden duramıyor. Nasıl bir anda atağa geçtik.


Aslında önceden de bilimle ilgili bir şeyler yapıldığını biliyoruz. Bilim tarihi içinde çok üzüldüğüm şeylerden biri de iskenderiye kütüphanesinin yakılması oldu. Oradaki bilgiler başka yerde yoktu ve belki de yanmasaydı şu an başka türlü bir çağda yaşıyor olabilirdik. Bu yıkıma karşı gelenlerden biri de bin yıldan çok daha önce yaşamış kadın bilim adamı Hypatia’ydı. Ancak o da korkunç bir şekilde öldürüldü.

Bilimi engelleyen fikirler


Peki neydi insanları bu kadar bilimi engelleyecek, bilime karşı olacak? İnsanlar bu kadar kitleler halinde bilime karşı gelmesi bizim daha geç gelişmemize sebep olmuş olabilir mi?

Muhafazakarlık ülkemizde dincilik olarak algılansa da asıl anlamı var olanı korumak ve yeniliğe karşı durmak anlamına geliyor. Sosyolojide epey üzerinde durulmuş. Pek çok çeşidi düşünülmüş. Ben genel olarak ele alacağım. Dincilik muhafazakarlığın içinde kabul edilse de aslında çıkış noktaları farklı. Semavi dinlerin reform olarak ortaya çıktığı ama yine zamanla o dönemin kültür ve alışkanlıkları arasında eridiğini görüyoruz. Hatta Hz. İsa’nın çarmıha gerilmesi, Hz. Muhammed’e eziyetler edilmesi de o zamanın muhafazakar tepkileri. Bazı görüşler muhafazakarlığı hastalık gibi görüyor. Ama işin gerçeği herkesin içinde bir miktar da olsa alıştığı şeyi koruma çabası, biraz da muhafazakarlık var.

Neden herkes değişik sorusunun cevabını bulamıyorum açıkçası. Yani şu bir gerçek. 2000 yıl önce bile merak edip bilim yapan insanlar varken bir taraftan bu kişileri yakalayıp sırf bilim yapıyor diye parçalayıp yakan insanlar vardı. İnsanın sosyal evrimini göz önünde bulundurursak görüyoruz ki bin yıl önce küçük bir grup bilim adamı olacak kadar evrilirken büyük bir grup da hayvani duygulardan arınamamış. Şu an belki gerçek bilim adamı kafasındaki insan yoğunluğu artmadı. Ancak kimse birbirini yakmıyor. Bir miktar daha hayvandan insana evrildik. Farkı eskiden hayvandan evrilemeyenlerin yoğunluğu çok daha fazlaymış. İlla ki vakit gerekiyormuş. Ancak yine de o kadar hayvan arasında bilime merak salan insanların var olmuş olması çok enteresan geliyor. Kısaca bizi şu an ileriye götüren şey insanın sosyal bir varlık olarak evrimine devam etmesi.

Antikythera milattan sonra 2. Yüzyılda yapılmış, astronomiyle ilgili hesaplarda kullanılmış dünyanın ilk analog bilgisayarlarından biri olarak kabul ediliyor. 1

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir