Bebekli Anne Blogu

Kültür SanatYAZILAR

Ters Yüz Animasyon Filmi İnceleme


Pixar ve Disney’in ortak yapımını üstlendiği, Türkçeye Ters Yüz olarak çevirilen Inside Out; hem yetişkinlerin hem de çocukların keyifle izleyebileceği, düşündürücü ve ufuk açan bir animasyon filmi. Film, Minnesota’dan San Francisco’ya taşınan 11 yaşındaki Riley’in yaşadığı olayların psikolojisi üzerindeki etkilerini anlatıyor gibi görünse de aslında bundan çok daha fazlası. Filmde bir taraftan Riley’in başından geçenler diğer taraftan beyninin içinde neler olduğu eğlenceli bir şekilde gösteriliyor. Riley’in beyninin ana karargahında beş tane duygu yaşıyor ve bu duygular farklı şekil ve renkte karakterler olarak yansıtılmış. Bu duygular Neşe, Üzüntü, Tiksinti, Korku ve Öfke. Bu beş karakterin yöneticisi Neşe’dir. Tüm duygular Riley’in hayatını önlerindeki ekrandan izliyor, kendi karakterlerine göre tepki veriyor ve önlerindeki kontrol panelinden Riley’in davranışlarına yön veriyorlar. Her bir anı küre şeklinde arkalarında bulunan raflara diziliyor ve Riley her uykuya daldığında tüm anılar bir boruyla çekilerek hafızaya aktarılıyor. Geçirdiği gün hangi duygu baskınsa o duygu dışındaki diğer duygular dinlenmeye geçiyor. Baskın duyguysa rüyaları izleyip kontrol ediyor. Kimi zaman duygular farklı anıları tekrar gösterime sokuyor tıpkı film gibi.
l
Bir de çekirdek anılar var. Çekirdek anılar Riley’in en önemli anıları. Bu anılar ana karargahtan hiç çıkmıyor ve her bir çekirdek anı kişilik adasını oluşturuyor. Riley’in kişilik adaları aile, arkadaşlık, şaklabanlık, dürüstlük ve hokey.
Film tabii ki Riley’in doğumuyla başlıyor. Neşe ortaya çıkıyor. O dönem kontrol paneli tek bir tuştan oluşuyor. Ailesini gören Riley’in ilk neşeli anısı rafa düşüyor. Çok geçmeden Üzüntü beliriyor ve kontrol panelindeki tek bir tuşa basıp durarak Riley’i ağlatıyor. Zamanla koşarken dikkatli olması gerektiğinde Korku, babası ilk brokoliyi yedirmeye çalıştığında Tiksinti, babası brokoliyi yemezsen tatlı yok dediğindeyse Öfke takıma dahil oluyor. Tabii yeni karakterler de en az Neşe ve Üzüntü kadar gerekli. Korku Riley’i tehlikelerden korurken, Tiksinti Riley’i sosyal ve fiziki olarak zehirlenmekten koruyor, Öfke de adaletsizliğe karşı Riley’i koruyor. Neşe Riley’in çoğu anısının ve çekirdek anılarının hepsinin neşeli olmasıyla gurur duyuyor.
Riley ve ailesi konuşurken bir süre Riley’in anne ve babasının beyninin içini görüyoruz. Çok daha gelişmiş bir kontrol paneliyle yerinde oturan daha sabit duygular var. Hepsi de içinde bulundukları kişinin şeklini almış. Fakat kadının beynini Üzüntü yönetirken erkeğinkini Öfke yönetiyor.
Buraya kadar bile izlediğimizde düşünmeden edemiyoruz. Acaba bizim beynimiz de böyle mi işliyor diye. Acaba benim kişilik adalarım ve çekirdek anılarım ne? Bu olaya Neşe nasıl tepki verir diye düşünürken içsel bir yolculuğa çıkmış buluyoruz kendimizi.
Riley için taşınmak çok zor oluyor. Eski neşeli anıları artık geride kaldığı için Üzüntü öne çıkmaya başlıyor. Anılara dokunup üzüntülü anılar haline getirirken ilk üzüntülü çekirdek anı rafa düşüyor. Neşe bunu kabul etmek istemiyor ve bunun için çatışırken bir anda boruyla Neşe ve Üzüntü uzun süreli hafızanın olduğu büyük rafların olduğu bölüme çekiliyorlar. Bunu ilk büyük üzüntüsünü yaşayan kişinin olayları inkar ettiği için depresyon yaşayıp neşe ve üzüntü duygularının geçici bir süreyle kaybolmasına benzetebiliriz.
Uzun süreli hafıza bölümü uçsuz bucaksız bir kütüphaneye benziyor ve bu rafları beyin kıvrımlarına benzer şekilde yapmışlar. M&m’e benzer görevli hücreler sönmüş anıları elektrikli süpürgeyle süpürüp çöpe atıyorlar. Neşe bütün anıların gerekli olduğunu savunsa da duruma engel olamıyor. Bunlar da sonsuza dek unutulan anıları temsil ediyor. Bu arada bütün kişilik adaları sönüyor ve sırayla yıkılıyor. Neşe ve Üzüntü yollarını bulmaya çalışırken Riley’in hayali arkadaşı Bing Bong’a rastlıyor Bing Bong gövdesi pamuk şekerden kedi, fil ve yunustan oluşan ilginç pembe bir yaratık. Ayrıca göz yaşları da şeker. Riley çocukken Bing Bong’la çok oynarmış hatta şarkıları bile varmış ama uzun süredir Bing Bong unutulmaya yüz tutmuş. Bing Bong düşünce treniyle ana karargaha gitme fikrini ortaya atıyor. Ancak Riley’in uyumasıyla tren duruyor. Yolda hayal gücü dünyasına giriyorlar. Burada bulut kasabası, patates kızartması ağacı ve yeni sürüme giren hayali erkek arkadaş makinesiyle karşılaşıyorlar. Riley’i uyandırmak için rüya yapım merkezine gidiyorlar. Burada hücreler film çeker gibi rüya üretiyor. Sonra bu bölgeye çok yakın olan bilinçaltı bölgesine girip oradan korkunç bir palyoçonun Riley’in rüyasına girmesi için uğraş veriyorlar. İşler ters gidiyor ve sonunda Bing Bong ve Neşe çöpe düşüyor. Bing Bong daha önce çöpe giden Riley’in hayali aracını bulup onunla uçarak çöpten kurtulma fikrini ortaya atıyor. İnançla çöpten çıkmaya çalışıyorlar ancak Bing Bong ağır geldiğini düşünüp Neşe’ye fark ettirmeden araçtan çöpe atıyor kendini. Neşe çöpten kurtuluyor ve Bing Bong’a baktığında Bing Bong’un yok olduğunu görüyor. Filmin burası bir çocukluk hayalinin yok olduğunu ve çocukluk çağının sona erdiğini gösterdiği için izleyeni duygulandırıyor.

Neşe en sonunda hayali erkek arkadaş makinesini çalıştırıp hayali erkek arkadaşları üstüste dizerek Üzüntü’yü de yanına alarak ana karargaha dönmeyi başarıyor. Yani hayal gücü ve inançla kurtuluyorlar.
Çöpteyken Neşe mutlu bir anının üzüntülü bir anıdan ortaya çıktığını fark edip Üzüntü’nün önemini kavrıyor ve tüm çekirdek anıları Üzüntü’ye veriyor. Eski güzel anılar üzüntüye dönüşüyor. Ve Riley’in depresif durumunda ailesinin de yardımıyla üzüntüyle neşenin birlikte yaşandığı ilk çekirdek anı rafa düşüyor. Bundan sonraki hayatında yeni ve çok daha komplike bir kontrol paneli yapılıyor. Anı duyguları karmaşıklaşıyor ve romantik romanlar, arkadaşça tartışma, moda gibi yeni kişilik adaları oluşuyor.
Filmin sonu da film kadar orijinal. Film çevredeki insanların; şöfor, palyaço, çocuk hatta kedi ve köpeğin beynine giriyor. Ve güldürerek bitiyor.
İkincisi çekilse izlenir. Ben herkese tavsiye ediyorum. Hem güldürüyor hem de ağlatıyor. Etkisi de uzun sürüyor. Ayrıca bu film oskar dahil bir sürü ödül almış.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir