Sefalet Motivasyonu
Geçenlerde Ekşi Sözlük’te sefalet ile ilgili bir yazıdan etkilendim. Toplumumuzun özelliklerini sayarken içinde bulunduğu sefaleti umursamadığını, kendinden eğitim olarak daha üstün kişilerle aynı ekonomik durumda olmasıyla motive olmasından bahsetmiş. Burada da yazmıştım. Gençler internet sayesinde dünyanın diğer tarafındaki insanların yaşayışlarını görüp pek çok topluma kıyasla sefalet durumunda olduğumuzu görebiliyor. Ancak interneti etkin olarak kullanamayan eski nesil bir şeylerin farkında olmadığından kendini sadece çevresiyle kıyaslayabiliyor.
En kötü durumda olan eğitimli olduğu zaman beyin göçü kaçınılmaz oluyor. Aslında bu da uzun vadede ekonomik durumu geri dönülmez biçimde kötüleştirebiliyor. Bugün ekonomimizin bozulmasının bir nedenlerinden biri de yatırımların azalması. İşte yatırımların azalmasının bir sebebi de beyin göçü. Ülkede değer üretecek kapasitesi olanlar göçüyor. Ayrıca bu kişiler artık vergi ödemeyeceği için ülke gelirleri de azalıyor.
Ülkede herkesin düşük gelire sahip olması eğitimlilerle eğitimsizlerin aynı düşük gelire sahip olması da aslında ekonomiyi kötü etkiliyor. Sefalet arttıkça tüketim azalıyor. Tüketi azaldıkça gelir düşüyor. Gelir düştükçe iç talep azalıyor böylece tüketmek istediğin zaman bile ürünü bulamıyorsun. Bu da yine ülke gelirlerini azaltıyor.
Vatandaş açısından en kötü durum ise hizmete erişimlerinin kısıtlanması. Ya da alaylı veya sahte diplomayla çalışan temin edilince de hizmet kalitesinin düşmesiyle sonuçlanıyor. İşte sağlığa ulaşmada zorluklar, eğitim kalitesinin düşmesi bu yüzden.
Her ülke kendi hayrı için beyin göçünü azaltacak politikalar belirlemeli.