Kolay Doğum
9 aylık maraton sona erdi ve artık kaçınılmaz sona yaklaştınız. İster istemez nasıl çıkacak bu benim karnımdan stresine de girdiniz. Ara ara doğurmasam, içimde kalsa olmaz mı diye soruyorsunuz. Doktorunuz bunun imkansız olduğunu söylüyor. Bana göre doğum ama normal olanı her kadının deneyimlemesi gereken eşsiz bir süreç. Ben daha evlenmeden önceden beri sezaryenle doğum yapacağımı düşünüyordum. Sezaryeni çok sevdiğimden değil. Sağlık durumumdan ötürü normal doğuramayacağımı düşünürdüm. Hamileliğin sonuna yaklaştıkça bir ümittir belki de normal doğurabileceğimi düşünmeye başladım. Başımı yaslayıp hayallerimde defalarca normal doğurmuşluğum vardır. Artık inanmıştım normal doğurabilirdim. Sonra da her zaman yaptığım gibi normal doğumu ayrıntılarıyla araştırdım. Özellikle nasıl daha kolay bir doğum yapılacağı üzerinde durdum. Nefes egzersizlerini okulda öğrenmiştim zaten. Gerisi tamamen benim araştırmalarım. Herkesin gebeliği farklıdır. O yüzden yazdıklarımı uygulamadan önce mutlaka doktorunuza danışın.
Doğumun normali
Adı üstünde doğumun normal olanı. Sezaryen sadece gerekli durumlarda yapılır. Ortada anormal bir şey varsa yapılır. Sezaryen endikasyonlarından birisi de maternal anksiyete. Yani annenin stresi. İşte bu yüzden isteyen sezaryen yaptırabilir. Ancak her şey normalse bence kesinlikle normal doğumu seçin. Bunun bence en önemli sebebi bebek. İçinde taşıdığınız yavrunuz için doğal olanı o. O içinizde doğuma hazırlanıyor ve hazır olduğu zaman da doğacak. Ancak siz sezaryenle bu doğal sürece müdahale ediyorsunuz ve bebeğiniz hazır olmadan doğuyor. Bebeğinizin doğumu onun için bir travma oluyor. Bebeğinizin psikolojisi için güven çok önemli. Bu yüzden o istediği ve hazır olduğu zaman doğması doğar doğmaz sizinle ten teması halinde olması onun için çok önemli. Sezaryende ten temasında bulunamadığınız gibi belki sütünüz de gelmeyebilir. Ve sizi kabus gibi bir lohusalık bekleyebilir.
Bir de normal doğumdan korkan sezaryenden neden korkmaz anlamam. Sezaryende bebeğe kadar kaç kat dokunuzu kesiyorlar bunu başka bir yazımda ele alacağım. Normal doğumun bebek için riskleri var ama sezaryen bu riskleri azaltmadığı gibi özellikle de anne açısından ameliyat sonrası riskleri arttırıyor. Sezaryenden sonra bebeğinizi rahat rahat emziremiyorsunuz. Normal doğumda hemen toparlanırken sezaryende yan dönmek bile işkence haline geliyor. Yanınızda kim olursa olsun bebeğiniz doğduktan sonra ilk size ihtiyaç duyuyor. Ve siz bir süreliğine bakımını başkasına bırakmak zorunda kalıyorsunuz.
Stressiz bir doğum için pozitif doğum hikayeleri: Evet normal doğum ağrılı bir süreç. Doğum vücutta oluşan, ağrılı tek fizyolojik olay. Adet ağrılarının aslında kadını normal doğuma alıştırmak olduğu söylenir. Bana göre normal doğum denilince korkmamızın tek sebebi çevremizden ne kadar zor ve ağrılı olduğunu duymamız. Bu söylentiler o kadar yaygınlaşmış ki herkes normal doğumdan korkar hale gelmiş. Halbuki daha pozitif anlatılsa hiç böyle korkular oluşmayacak. İşte o yüzden bol bol pozitif doğum hikayeleri dinleyin. Bebeğinizi rahatça, halk arasında söylenildiği gibi bir avazda doğurduğunuzu hayal edin.
Bilgilenin: İnsan bilmediği şeyden korkar. Normal doğumun ne olduğunu araştırın. Ben araştırdım ve doğum aşamalarında yapmanız gereken nefes egzersizlerinden bahsetmek istiyorum.
Birinci faz: Beş dakika aralıklarla sancı gelmeye başladığı zaman doğum başlamış oluyor. İşte bu aşamada hastaneye gidin. Bu aşamaya gelmeden hastaneye gitmekte acele etmeyin. Evde daha rahat edersiniz. Belki biraz dinlenir ya da diğer hazırlıklarınızı yaparsınız. Hastaneye gittiğinizde iyice doğum moduna gireceğiniz için erkenden strese girmeye gerek yok. Hani filmlerde doğum başlar alelacele hamile hastaneye götürülür. Sanki arabada doğuracak gibi endişeli bir hava hakimdir. Gerçekte öyle olmuyormuş. İlk aşama neredeyse on saat sürebiliyormuş. Belki suyunuz gelirse erkenden doktora gitmeniz gerekebilir. Nişan (rahim mukus tıkacı) birkaç gün önceden gelmiş olabilir. Hastaneye gittiğinizde rahim açıklığına bakılacak. Rahim ağzı açıklığının on santime kadar yükselmesi beklenecek. Bu aşamalara gelene kadar ağrı geldiğinizde derin derin nefes alıp verin. Burnunuzdan nefes alın ağzınızdan üfleyerek verin. Doğru solunum hem doğuma yardım edecek hem de gevşemenize. Normal doğumun zorlaşmasının en önemli sebebi annenin kendini kasması. Ne kadar gevşerseniz o kadar kolay olacak. Unutmayın bu doğal bir süreç. Rahminiz kasılarak bebeği çıkarmaya çalışacak zaten. Birinci aşamanın sonlarına doğru, sancı arttıkça nefes egzersizlerini değiştirebilirsiniz. Derin nefes alıp verip köpek solunumu gibi hızlı hızlı nefes alıp verin. Ve buna sancı geçene kadar devam edin. Sancılar geçip giden tarzda olacak. O yüzden arada az da olsa dinlenme şansınız olacak.
İkinci faz: Genellikle doğumhaneye alındığınız fazdır. Bu zamana kadar genellikle odanızda rahat olursunuz. İkinci faz 20-50 dakika sürer. Bu fazda derin nefes alıp köpek solunumuna devam ederek ebenizin uygun gördüğü anda ıkınıyorsunuz. Bu fazda artık rahim ağzı silinmiş ve on santim açıklığa ulaşmıştır. Bebek doğum kanalına girmiştir.
Üçüncü faz: Artık bu fazda bebeğinizi kucağınıza alabilirsiniz. Bu fazda bebek doğmuştur, bebeğin eşi denilen plasentanın doğumu gerçekleşir. Bu fazda da düzgün solunuma devam etmeli. Son bir ıkınma gerekebilir. Plasenta kendiliğinden de gelebilir.
Rahat bir doğum için egzersiz: Doğum konusunda deneyimli olanların dediğine göre hamileliğinizde ne kadar çok yürürseniz o kadar kolay doğurursunuz. Hatta benim annem doğururken, sancıları çekerken bile hastane koridorlarını defalarca arşınlamış. Onun dışında emekleme pozisyonunda ve çömelme pozisyonunda yapılan egzersizler de doğuma yardım ediyor. Işte kolay bir doğum için yapabileceğiniz egzersizler:
Emekleme pozisyonunda yapılan egzersizler pelvik kasları kuvvetlendirirken gövde stabilizatör kasları güçlendiriyor. Toleransınıza göre bu pozisyonda öne doğru uzanarak ya da fotoğraftaki gibi kol ve bacağı kaldırarak denge çalışabilirsiniz. Ister tek kol bacak, ister karşılıklı, isterseniz de aynı taraf kol bacak kaldırın. Siz yine de fotoğraftaki abla gibi denizin ortasında hamile halinizle dengede durmaya çalışmayın.
Baldır kaslarınıza yönelik egzersizler yatarak ya da ayakta ve fotoğraftaki gibi denge egzersizleri kombine edilerek yapılabilir.
Çömelme egzersizleri hem üst bacak hem de kalça kaslarına yöneliktir. Bu pozisyonda denge çalışırken ister kol çalışın ister bacak hareketleri ekleyerek zorlaştırın. Ağırlık topu ya da egzersiz bandı kullanarak egzersizi çeşitlendirebilirsiniz.
Bağdaş pozisyonu pelvik kasların gevşemesini sağlayan bir pozisyon. Bu pozisyonda rahatlatıcı müzik ya da doğa sesleri eşliğinde meditasyon yapabilir, doğumla alakalı imajinasyon çalışması yaparken yukarıda bahsettiğim nefes egzersizleriyle kendinizi doğuma hazırlayabilirsiniz.
Perine masajı: Pelvik kaslar ve çevresini gevşetmeye yönelik bu masajla epizyotomiden kurtulabilirsiniz. Epizyotomi bebeğin başı çıkmadan hemen önce vajina ve anüs arasındaki bölge parçalanmasın diye atılan bir kesidir. Birçok kişi bundan korkar ancak kesinin yapılması gerekiyorsa ve yapılmazsa yırtık oluşur ve toparlaması daha zor olur. Sırf bu yüzden normal doğum yapmak istemeyenler de çok ancak sezaryende çok daha büyük kesiler atılıyor ve rahminiz kesiliyor bunu da unutmamak lazım. Epizyotomi yapılma oranı bizim ülkemizde fazla çünkü yapısal olarak muhtemelen yırtıklara daha meyilliyiz. Ancak perine masajıyla yırtıkların ve epizyotominin engellenebileceğini duyduğumda çok şaşırmıştım. İnternetten videolu anlatımlarını bulabilirsiniz. 37. haftadan itibaren doktorunuza danışarak başlayabilirsiniz.
Böğürtleğen yaprağı çayı: Kesin bir kanıtı bulunmamakla birlikte doğumu kolaylaştırdığı söyleniliyor. 37. haftadan itibaren doktorunuza danışarak kullanabilirsiniz.
Doğum esnasında doğumu kolaylaştıracak hareketler: Doğum sırasında da bazı egzersizler ve pozisyonlar size yardım edebilir. Bence hastaneye bir pilates topu götürün. Bacaklarınızı açarak üstüne oturun ve yaylanın. Bunun dışında çömelme hareketini yapmanız size yardım edecektir. Bazı pozisyonlarda durmak doğumun son aşamasına kadar size yardım edebilir. Çömelme ve emekleme pozisyonu doğuma yardım eder. Aslında bu pozisyonlarda doğum daha kolayken neden sırt üstü pozisyon uygulanıyor pek anlamıyorum. En azından dik bir pozisyonla yer çekimi de avantajlı hale gelebilir. Doğum pozisyonlarını mutlaka doktorunuzla konuşun.
Doula tutun: Doğum koçu da denilen bu özel kişiler normal doğumu kolaylaştıracak bilgilere sahipler. Daha kolay bir doğum için size yardım edebilirler.
Bebek tersse yapılabilecek egzersizler: Ülkemizde sezaryenin en önemli sebeplerinden birisi de doğuma kadar bebeğin dönmemesi. Eğer bebek tersse yani başı aşağıya doğru değilse mutlaka sezaryen öneriliyor. Çünkü makat gelişin çok büyük riskleri var. Bebek 32. Haftada hala dönmemişse 36. haftaya kadar dönmesi için yapılabilecekler varmış. Bununla ilgili Türkçe kaynak bulamamak beni üzdü. Demek ki bebek ters diye bıçak altına yatıyor insanlar. Bebeğiniz tersse kesin bir kanıtı olmamasına rağmen işe yaradığı söylenilen egzersizler ve pozisyonlar var. Pilates topuna oturup yaylanabilirsiniz. Emekleme pozisyonunda dirseğinizin üstüne yatar pozisyonun bebeğin dönmesinde yardım ettiği söyleniliyor. Hatta bunu koltuktan yere doğru neredeyse baş aşağı yapanlar var. Karnınızın altından kulaklıkla bebeğinize müzik yayını vermenin de etkili olabileceğini iddia edenler var.
Doğumun gecikmemesi için: Sezaryenin en yaygın sebeplerinden birisi de doğumun çok gecikmesi. Gebelik 40 haftayı geçince en büyük risk bebeğin anne karnında kakasını yapması. Eğer dışkı bebeğin sıvısına karışırsa bebek zehirlenebilir. Doğumun daha fazla gecikmemesi için ahududu yaprağı çayı öneriliyor. Mutlaka kullanmadan önce doktorunuza danışın.
Doğuma doğru stresi azaltın: İnançlıysanız dualar etmek, bebeğe battaniye ve kazak örmek bence stresi dengelemekte çok faydalı. Hastane ve hediyelik süsler hazırlamak da çok eğlenceli. Son alışverişlerinizi bitirin. Özenle bebeğinizin malzemelerini yıkayın, etiketlerini kesin, ütüleyin ve kaldırın. Hastane çantanızı hazır etmeniz de kendinizi daha hazırlıklı hissetmenizi sağlayacak.
Bebekle ten teması: Sudan çıkmış bebeğiniz en az bir balık kadar şaşkın ve endişeliyken onu göğsünüze almanız kadar güzel bir şey olabilir mi? Bu anın mükemelliğini hayal edebiliyor musunuz? Bebeğin doğumdan hemen sonra sizinle ten teması halinde olmasını ayrıca doktorunuzdan rica edin.
Hayaller ve hayatlar: Doğuma çok az kalmışken doktor sağlık durumumdan dolayı sezaryen planladı. Böylelikle tüm hayallerim suya düştü. Çok araştırdım birkaç doktora daha gittim ama kimse bana garanti veremedi. Sezaryen deneyimlerimi bir sonraki yazımda anlatacağım.