3 yaş sendromuyla başa çıkmak
Daha önce 3 yaş sendromuyla nasıl başa çıkılamayacağını yazmıştım. Buradan okuyabilirsiniz. Daha önce başa çıkamamamın sebeplerinden biri de bu konudaki önerilerin hiçbirinin işe yaramamasıydı. Ancak bu sendromla başa çıkmak zorunlu hale gelince kendi stratejilerimi geliştirdim. İnternette çocuğun empati kurması için yaptığı şeylere ne kadar üzüldüğünüzü söyleme gibi öneriler vardı. Pek çok insan sadece kendi duygularını yansıttığı için bu durumun bencilce olduğunu düşünmüş olacak ki karşılığında ‘böyle düşünmeyin çocuğun empati geliştirmesi için bu lazım’ denilmiş. Ancak bu fikir hiçbir işe yaramıyor. Çocuk yapacağını yapmaya devam ediyor karşılığında üzüldüğünü söylediğinizde daha çok huzursuzlanıyor.
Kendine güven gelişimi
Çocuk 2 yaşındayken yetişkinler ne yapıyorsa onu yapmaya çalışmıştı. Ancak hem beyin gelişimi hem ince motor beceri gelişimi yetişkin kadar olmayınca yetişkin kadar yapamadı ve cesareti kırıldı. Artık ne yapıp ne yapamayacağının farkında o yüzden ne yapamayacağını bilip kendine güvenmeyip direkt olarak reddediyor. Ya da yetişkin gözetiminde yapması gereken şeylere muhalefet olup sinir harbi geçiriyor. O yüzden aslında kendi hissettiklerinizi öne çıkarmak yerine ona ya da ondan beklediğiniz davranışlara ihtiyacınız olduğunu belirtirseniz çocuğunuz hem şaşıracak hem de kendine olan güveni gelişecek. Örneğin, çocuğunuz yolda elinizi tutmak istemiyor. Ona elimi tutmana ihtiyacım var deyin. Aslında çok da yalan değil. Gerçekten onun elini tutmak istiyorsunuz ki onun güvende olduğunu hissedesiniz. Ya da mesela okuma, yazma ya da boyama yaptırmak istiyorsunuz ama reddediyor. Kendiniz başına geçip beceremiyor gibi yapıp size nasıl yapıldığını göstermesini isteyebilirsiniz. Ancak bu strateji her zaman işlemeyebilir. Bunu yaparken gerçekçi olmakta fayda var. Karşınızdaki yumurcaklar çok zeki.
Hikayeler eğlenceler
Yaptığınız şeylerde hikayeler masallar uydurabilirsiniz. Mesela boyama kitabındaki figürler dile gelebilir. Beyaz kalmak istemeyebilir rengarenk boyanmak isteyebilirler. Ama düzgün boyamak lazım ki üzülmesinler. Mesela yazı çalışırken sayıları ve harfleri bir şeylere benzetebilirsiniz. Örneğin 5’in göbeği ve şapkası gibi. O çizdikten sonra her figürdeki yuvarlağa ağız yüz çizip eğlenceli hale getirebilirsiniz. Büyük ve küçük harfleri anne ve bebekleri gibi düşünüp birbirlerine kavuşturabilirsiniz. Yemek yemeye muhalifse yemeklere ağız yüz koyup ya da hayvanlara benzetip eğlenceli hale getirebilirsiniz.
Ödül ve ceza
Her ne kadar sürekli yapılmasını tavsiye etmesem de belli davranışlarda yapılabilir. Mesela yapmaması gereken davranışlarda ceza verilirken yapması beklenmeyen iyi davranışlarda ödül verilebilir. Burada önemli nokta yapması gerekeni yaptı diye ödül vermemek. Böylece sorumluluklarını ödülle koşullamamak. Gerçi çocuk muhtemelen yapılmaması gereken şeyleri yapıp daha çok ceza yiyecek ama bir taraftan çocuğa sınır da koyulmalı. Ve ödül ceza belli zamanlarda ailelerin imdadına yetişebiliyor.