3 Yaş Aktiviteleri
3 yaş boyunca yaptığımız aktivitelerin bazıları:
Dil aktiviteleri: Aslında konuşma konusunda gereksiz bir panik yaşadık. Çok anormal bir durum yoktu ama konuşma süreci yürüme sürecinden uzun olunca çevre baskısı artıyor. Montessori’ye göre çocuk çevreyi dinleyip sözcükleri algılamaya çok önce başlasa da konuşmaya 2 yaşında başlıyor. Benimki 2 yaşında hiç susmuyordu ama konuştuğundan da bir şey anlaşılmıyordu. Öyle olunca konuşuyor mu yoksa rastgele sesler mi çıkarıyor anlaması güçleşiyordu. Biraz araştırınca 2 yaş çocuğunun sessizlerin neredeyse yarısını çıkaramamasının normal olduğunu öğrendim. Çocuk da bizim hızımıza yetişmeye, çok hızlı konuşmaya çalışıyordu o yüzden anlaşılmıyordu. Yani kısaca aslında konuşuyordu. 3 yaşta ise çocuğun halen “l”, “h”, ve “r” harflerini çıkaramaması normal olarak kabul ediliyor. Cümle kurarken acele etmemizle kelime atlamamız ve yanlış telaffuzlarımızı da aşmak için dil çalışmaları yaptık. Bunun için mirket yayınlarından kitaplar ve setler aldım. Bu yayındaki resimler çok eğlenceli. Setler oyun gibi oynanabiliyor. Birkaç kez konuşma terapisine gitmemize rağmen kendi uğraşlarımın daha etkili olduğunu düşünüyorum. Muhtemelen terapiye sık götüremedik çünkü oldukça maaliyetli. İster istemez ben daha fazla vakit harcadım. Tabii ben de fizyoterapistim ve birkaç konuşma terapisi dersi de almıştım. Zaten kendi çocuğumun üstüne düştüm ve konuşma problemlerinde bir uzman yardımı alınsa da ebeveyn katılımının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ancak problemimizin sebebinin telaffuz sorunu olduğunu konuşma terapisti söyledi bize. Çünkü artikülasyon, fonasyon gibi farklı problemlere farklı terapiler uygulanıyor . Yani bir konuşma gecikmesi varsa en azından bir kere de olsa konuşma terapistine gitmelisiniz ki problemin ne olduğundan emin olasınız. Yalnız burada dikkat etmeniz gereken husus konuşma terapistiyim diye dolaşan herkese inanmamanız çünkü herhangi bir kurs alan ya da derslere bile girmeyip sertifika elde eden herkes konuşma terapistiyim diye ortaya çıkabiliyor. Geçen yazımda yazmıştım daha önce bir kreşte karşılaştığımız bir konuşma terapisti/psikolog/sosyolog arkadaş 2 yaşında r’leri çıkaramadığı için durumun çok ciddi olduğunu söylemişti. Konuşma terapisi 4yıllık bir bölüm ya da master derecesiyle alınıyor. Gittiğiniz yerde mutlaka terapistin diplomasını kontrol edin. Sessiz çıkaramama sorunu olduğunu anlayınca da çıkaramadığı sessizlerin üstüne düştüm ve çocuk kısa bir sürede açıldı. Bunun için sessizleri çıkarırken çocuğun ağzınıza dikkatlice bakması önemli. Sessizleri çıkarırken ağzınızın aldığı şekle göre çocukla ağız alıştırmaları yapılabilir. Bu arada sessiz dedim ancak eğer bir konuşma problemi varsa önce sesliler sonra da kolaydan zora sessizlere geçmek gerekiyor. Kelimeleri de düzeltirken ilk heceyi düzelttiğimde gerisinin geldiğini gördüm çocuğumda. Tabii çocuğumun sözcüğü doğru telaffuz etmeyi reddetmesi gibi problemler oldukça zorladı ama iki ileri bir geri bu süreci de atlattık.
Sayı sayma aktiviteleri: Montessoriye göre çocuğun matematik konusundaki hassas dönemi 3 ya da 4 yaşında başlıyor. Ben magnetli bir matematik seti aldım. Yazılıp silinebilen bir beyaz tahtası da var. Sayı magnetlerini koyup her sayıya uygun pullarla sayı saymaya çalıştık. Sayıları okumayı öğretmeye çalışmadım aslında ama nasılsa kendisi öğrendi. Youtube’daki Ezo Sunal’ın kanalından öğrendiğim müzikli el oyunları, çocuğa yaşını öğretmek ve saklambaç oynamak gibi aktiviteler de sayı saymayı öğrenmemizde etkili oldu. Ben sadece 10’a kadar saydım ancak sayarken arada atladığı sayılar oluyordu.
Yüzme: Yüzme ilk öğretilebilen ve öğrenilmeye 3 yaşta başlanılabilen bir spor. Ben eski yüzücü olduğum için kendim öğretme hayalim var ancak bu dönem profesyonel yüzmeyi öğretmektense daha çok suyu sevmesine yönelik aktiviteler yaptık. Bebek simitlerini kaldırıp kolluğa geçtik. Zorlandığım şeylerden biri de suda çocuğun bir süre sonra üşümesi oldu. Garip bir şekilde her gittiğim havuzun çocuk havuzu buz gibiydi o yüzden sürekli yetişkin havuzuna soktum. Yazın da denize girdik bol bol. Çok şişkin kolluklardan değil de klasik kolluklardan almıştık. Uzun bir süre kolluklu olmasına rağmen çocuğu bırakamamıştık ama gittiğimiz otellerden birinde diğer çocuklara bakıp havuza atlayıp kolluklarla yüzmeyi öğrendi.
Bebek albümü: Martı Yayınlarının hediyesi olan bebek albümümü doldurmak çok eğlenceliydi. Albüme resimleri yerleştirdikten sonra ona doğumunu ve bebekliğini anlattık.
Aile ağacı: Yazıcıdan kendi resimlerimizi ve bir aile ağacı resmi çıkarttım. Kendi resimlerimizi de bantlayıp sticker haline getirdim. Ağacı hazırlayıp kim dayı, kim hala kim kimin annesi babası ve kardeşi onu öğrendik. Yaptığımız aktiviteyi de duvarımıza astık.
El yapımı kartlar: Kartlar kesinlikle öğrenmek için güzel bir yol. Önceden piapolyanın sitesinden ücretsiz kart indirip bastırmıştım. Kimi zaman mukavvaya kimi zaman atık kutulara yapıştırıp değerlendirmiştim. Ancak piapolya da ücretli hale geldi. Ben de internetten aratıp buldum. Biraz da kes yapıştır bilgisayarda düzenleme işi yapınca güzel oldu. Konularımızdan bazıları, nezaket, sağlıklı yaşama, sağlıklı sebze, meyve ve diğer gıdalar, mevsimlerdi.
Oyuncaklarla oyun kurma: Bu aslında çocuğun tek başına da yaptığı bir şey ama siz dahil olunca hem çocuk daha çok eğleniyor hem de araya eğitici, yaratıcı bir şeyler ekleyebiliyorsunuz. Kendi yaptığımız waldorf oyuncakları da yararlı oldu. Benimki daha çok araba sevdiği için bol bol arabaları ve yolları vardı. Aliexpress’ten de pegdoll almıştım. Onlara oyun hamuruyla kıyafet yapma, mevsime uygun giyinme, trafik güvenliği işlediğimiz konular arasında. Bir de oyuncaklara saklambaç oynatmaya bayılıyoruz.
Hayvanat bahçesi, piknik alanları, köy: Hayvanlar ve doğayı tanıtmak için elbette dışarı çıkmak lazım. Hayvanat bahçeleri, piknik alanları ve ormanlar, köye gittiğimizde gördüğümüz hayvanlar, ağaçlar, ekinler ve oralardan topladığımız meyveler, sebzelerle hem öğrendik hem eğlenceli vakit geçirdik.
Çöp toplama aktivitesi: Evet bunu da yaptık ve bir adet çöp toplama çubuğu aldım. Aslında çubuğu kullanmak zor olduğu için planım sadece benim kullanmamdı. Kırsal bir alanda yaşadığımız için hem gezi oluyordu hem çöp topluyorduk. Ama tabii bende görünce illa çubuğu kullanmak istedi ve öğretmememe rağmen kullanmayı başardı. Aynısını chop sticklerde de yaşadık. Asya yemeklerine ilgimiz olduğundan biz evde karı koca chop sticklerle yemek yiyip çocuğa çatal veriyorduk ama nasılsa kendi de chop stick kullanma konusunda ısrar etti ve stickleri kullanmayı başardı. Dışarda çöp toplama aktivitesi hepimiz için eğlenceli oluyordu. Havalar ısınmaya başlayınca dışarı çıkıyor aynı zamanda yürüyüş yapıyorduk. Bu arada her çıkışımızda o kadar çok çöp çıkıyordu ki iki battal boy poşeti dolduruyorduk.
Geri dönüşüm aktiviteleri: Bu aktiviteler için aslında “5 minutes play” kanalından kopya çektim.
https://youtube.com/c/5MinuteCraftsPLAY
Resim aktiviteleri: Alışveriş yazılarımdan ne kadar çok resim materyali aldığım bellidir. Bu dönem mum boya, sulu boya, kuru boya gibi mümkün olduğunca çok boyayla serbest resim çalışması yaptık. Böylelikle resim materyallerini tanıdık. Daha önce renk eşleştirmesi yapıyorduk zaten. Bu dönem renklerin isimlerini söylemeye geçtik. Ayrıca şekilleri de aynı şekilde öğrendik. Suluboyaya bir miktar daha önem vermiş olabilirim. Sulu boya hem waldorf eğitim sisteminde çok kullanılıyor hem de işlem sırası gerektirdiği için daha karmaşık.
Müzik aktiviteleri: Bu dönem oyuncak bir org aldım. Öğretmeye çalışmadım. Ama pek de ilgilenmedi açıkçası. Arka fona müzik vererek şarkılar söyledik bol bol.
Çocuk parkları: Tabii havaların soğuk olduğu ve çevremizde çocuk parkı olmadığı memlekete gittiğimiz zamanlar daha çok avm içi çocuk parklarına gittik. Ancak hava iyileşir iyileşmez hemen sitemizdeki parka çıkıyorduk. Burada aslında amaç oyuncaklara binmek değil akranlarla sosyalleşmek. Hemen hemen her gün 1-3saat arası parklarda vakit geçiriyorduk. İstanbul’da beğendiğim yerlerden biri de Discovery Center’dı. İyi ki zamanında buna çok vakit harcamışım sonra pandemi patladı ve uzun bir süre çocuğu parka götürmekten korktum. Hem pandemi hastanesinde çalışmak durumundaydım ki o dönem vatandaş sağlıkçılardan korkar hale gelmişti. Hem de hastanede hastalarımız arasında çocuklar da vardı o yüzden biraz korktum.
Meditasyon taşları: Şu an pek yapmasam da bir dönem meditasyon yapıyordum. Çocuğumun dikkatini çekmesi için yıllar önce aldığım çakra taşlarını çıkardım. Gerçekten çok ilgilendi. Taşları çakralara yerleştirmeyi öğrendi ve birkaç dakika sakin bir şekilde yerinde durabildi. Normalde fazlaca hareketli bir çocuk olduğu için bu aktivitenin işe yaradığını düşünüyorum.
Zeka geliştirici yayınlar: Adeda dikkat geliştirme seti, bambino-yup, minika çocuk ve meraklı minik yayınlarını düzenli aldık ve yaptık.
Jigsaw puzzle: Önceki tek parçalı ahşap yapbozları bir kenara kaldırıp 16-24 parçalı jigsaw puzzle yapmaya başladık.