Geleceğin muhafazakar bireyleri biz miyiz?
Arkadaşlarla hep muhafazakar olup olmayacağımızı tartışırdık. İnsan genç olunca yeniliklere açık oluyor. Var olan düzenden sıkılıyor ve yeni bir şeyler getirmek isteyebiliyor. Ancak yaş ilerledikçe var olana alışıyor ve rutinden rahat ediyor. Eski nesillere hep geri kafalı diyoruz ancak biz de gelecekte eski nesil olacağız belki de geleceğin muhafazakarları biz olacağız.
Böyle düşünürken bir anda şu aklıma geldi. İyi de bazı şeyler değişiyor ve biz bu değişimi istemiyoruz. Muhafazakar olmamız için zamanın geçmesine gerek yok ki. Biz zaten muhafazakar olmuşuz.
Muhafazakârlık veya tutuculuk, geleneksel toplumsal etmenlerin korunmasını destekleyen politik ve toplumsal felsefedir. Daha belirgin bir anlamda ilgili toplumun içinde bulunduğu çağın gereklerini göz ardı etmeksizin, geçmişten gelen tarihsel, kültürel ve uygar birikimlerini kaybetmeden, kısaca öz dinamiklerinin değişmesine karşı direnç gösteren, toplumsal-kültürel değerlerin korunmasını savunan politik bir görüştür.1 Aynı zamanda dinciler için de muhafazakar tanımı kullanılır. Nitekim din de kültürün önemli bir parçasıdır. Biz bu tanıma uymasak da aslında ülkede çok ve köklü değişimler oldu ve biz hiçbirini desteklemedik.
Yeni Tip Başkanlık ve Degişen Demografi
Bunların çoğu iç içe ve birbiriyle bağlantılı. Çok da kısa sürede oldu. Mesela başkanlık sistemi. Her ne kadar bir kesime neo osmanlı falan diye yedirseler de Osmanlıda falan da örneği olmayan çok farklı bir sistem getirdiler. Ekonomi paramparça oldu. Sonuçta yepyeni ve hiç denenmemiş bir sistemdi.
Bir diğeri ülkede demografi tamamen degişti. Bu yazımda köyden kente göçten biraz bahsetmiştim. Zaten kültür karmakarışık oldu. Bir de yurt dışından kontrolsüz mülteci akımı geldi. Sorun olacağı belli olmasına rağmen. Şimdi nüfusun belli bir yüzdesini oluşturuyorlar. Yakında dil de değişir.
İşin garip tarafı tüm bu değişimleri muhafazakarlar desteklerken muhalifler karşı çıkıyor. Yani bence garip. Muhalifler eski düzen devam etsin isterken muhafazakarlar bazı şeyleri kökten değiştirmek istiyorlarmış gibi. Daha doğrusu kökten değişimlere ses çıkarmıyorlarmış gibi. Hele bir de muhafazakarların içinde milliyetçi olduğunu söyleyen bir grup var. Nasıl hem milliyetçi olunurken hem demografinin değişimi destekleniyor ki? Gerçi milliyetçiliğin nasıl başka şeye dönüştüğünü de bu yazımda yazmıştım.