I-ching

Elimden geldiği kadar kutsal kitapları okumaya çalışıyorum. Sıra Taoizmin kutsal kitabı Tao te ching’e gelmişti. Bununla alakalı bir kehanet yöntemi var. Adına iching deniliyor. Bunu da anlatan değişimler kitabını kitabevlerinde bulmak mümkün. Kökeni Çin’e dayanıyor. Kimin bulduğu bilinmiyor. Konfüçyüs de ichingle ilgilenenler arasında.


Batıl inançları olan biri olmadığım için kehanet diyince pek ciddiye almıyorum. Ancak iching normal bir kehanet yönteminden daha fazlası. Jung gibi bir adam bile ichingden ilham almış. Onun dışında popüler kültürde ichingden etkilenimler görmek mümkün. Mesela Lost dizisindeki Dharma girişimin işareti ichingin heksamramlarını içeriyor. Iching o kadar kişi tarafından ciddiye alınınca benim için de araştırma sebebi oldu.
Iching’in tam olarak ne oldugunu kendimce açıklamaya çalışacağım. Iching 3 tane parayla bakılıyor. Paraların yazı ve tura gelip gelmemesine göre heksamramlar çıkarılıyor. Bu bana Simyacı kitabında rastladığım Urim Thummim taşlarını hatırlattı. Simyacıdaki çoban kararsız kaldığı zaman kullanıyordu. Siyah ve beyaz taş şeklindelerdi. Çoban bir soru soruyordu taşlar da evet ya da hayır diye cevap veriyorlardı. Bu arada bu taşlardan Tevrat’ta bahsediliyormuş.


Evet-hayır. Var-yok. Bir-sıfır… Tıpkı dijital alemdeki gibi aslında yaşadığımız dünya da birlerden ve sıfırlardan oluşuyor. Yani varsın ya da yoksun. Tüm evrene baktığımızda atomlardan ya da boşluktan oluşuyor.


Peki bunun kehanetle ne ilgisi var? Kuantum fiziğiyle biraz alakası var aslında. Çünkü olasılıklara dayanıyor. Yaşadığımız hayatın her anının farklı bir olasılığının ayrı bir evren olduğunu düşünün. Tabii bu tezin gerçek olup olmadığını bilmiyoruz. Eğer gerçekse iching de bize bir olasılığı gösteriyor. Yazılar ve turalar…


Peki iching nasıl bakılıyor? Iching için 3 adet paraya ihtiyacımız var. Bu herhangi bir bozuk para olabilir ama ben havaya girebilmek için eski çin kuruşlarından buldum. Bu kuruşların ortasında kare şeklinde delik var. Zaten bu da ying yangi simgeliyor. Yeri gelmişken söyleyeyim benim bir sıfır diyerek matematiğe benzettiğim şey aslında iching ve Taoizm’de yin ve yang olarak geçiyor. Tavsiye edilen, paraları kullanmadan önce arındırıp bir hafta kadar yanında taşımak. Böylece kişinin enerjisini alıyor. Sonra sormak istediğiniz soruyu soruyorsunuz. Sonra da paraları atıyorsunuz. Gelen her yazıya 2, her turaya 3 puan vererek bunları topluyorsunuz. Çift gelirse kesikli çizgi, tek gelirse düz çizgi çiziyorsunuz. Alttan başlayarak tam altı tane çizgi yani heksagram oluşturuyorsunuz. Ve elde ettiğiniz heksamramın anlamına değişimler kitabından bakıyorsunuz. 64 farklı heksagram kombinasyonu var. Heksagramınızı daha kolay bulmak için tablo da mevcut.


Her çizgiye puanı yazmayı unutmayın çünkü bu çizgilerden bazıları sabit değil. Eğer puan 6 ya da 9 çıkarsa bu değişim geleceğinin işareti. Heksagram açıklamalarında her çizginin açıklamasını da bulmak mümkün. Bazı yorumcular heksagram açıklamasının yanında değişmekte olan çizgilerin de açıklamasının okunması gerektiğini söylüyor. Bazı yorumcular degişmekte olan çizgileri değiştirerek yeni oluşturduğumuz heksagramın da anlamına bakmanın gerekliliğinden bahsediyor.


Sabit olmayan sayıları açıklayan bir video izlemiştim. Var ya da yoktan yola çıkarak bir ve iki ile işlem yapılmış. 2’nin sonsuza giden tüm üsleri alınıyor. Çünkü iki birden doğuyor ve bu böyle devam ediyor. Çıkan tüm sayıların tüm basamakları toplanarak tek basamağa indirdiğimizde 1,2,4,5,7,8 rakamlarının sonsuza kadar tekrar ettiğini görüyoruz. Bu rakamların arasında ilginç bir şekilde 3,6 ve 9 rakamları yok. Alakalı mı bilmiyorum ama ilginç olduğu kesin.


Soru sorma konusunda bazı savlar var. Onlardan biri bu tarz kehanet yöntemleriyle aklımıza gelen her sorunun cevabını aramamız gerektiğini söylüyor. Yani sormak isteğimiz soruyu çok net bir şekilde kafamızda oluşturmalıyız. Çünkü bazen niyetlerimiz çok karmaşık olabiliyor. Aklımızdaki şey karmakarışıksa mantıklı bir şey çıkmayabilir ki zaten çıkan şey bile karmakarışık olduğu için aklımızdakini tamamen netleştirmeden buna kalkışmamamlıyız. Bazıları aklımızdaki soru netleşene kadar yazmayı öneriyor.


Peki iching geleceği gösteriyorsa aynı soruyu sorup ikinci bir defa atarsak farklı bir şey geleceği için ne kadar güvenilir diye sorulabilir. Işte yaşadığımız her dakika geleceğin olasılıkları değişiyor. O yüzden o anda attığımız iching o anı gösteriyor. Yaşadığımız ikinci bir dakika başka bir geleceği getirebilir. Yani kısaca iching aslında geleceği göstermiyor. Çünkü bu durumda geleceği bilmek mümkün değil. Yani sanırım degişmediğimiz sürece. O zaman ichingin de geleceği görme konusunda bir esprisi kalmıyor. Yine de olaylara farklı bir bakış açısı kazandırmak için ilginç bir yöntem olduğunu düşünüyorum. O ana baktığımızda bir şey görüyoruz bu açıdan da biraz çift yarık deneyine benziyor.


Heksagramların anlamı ayrı bir hikaye. Açıklamaları okuyup kendiniz yorumlamanız gerekiyor. Yıllar boyu farklı yorumlamalar yapılıp başka kitaplar yazılmış. İnternette de bin farklı yorum bulmak mümkün. Ben okudum ve denedim. Hiçbir şey anlamadım. Sonuç olarak boş bir vaktimi de bununla doldurmuş oldum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir