Bebekli Anne Blogu

KadınTarihYAZILAR

Türkiye’de Kadın Hakları Tarihi Üzerine

Hep düşünmüşümdür, Atatürk kadın hakları nı verirken tek başına mıydı? Kadınlar zannettiğimiz gibi evlere mi kapanıktı?

İslam Öncesi Türk Devletlerinde Kadın Hakları

Öncelikle eski Türk toplumlarında diğer toplumlarla karşılaştırınca çok daha fazla kadın erkek eşitliği vardı. Arap, İrani ve Bizans toplumları çoğunlukla kadını hiçe sayan ataerkil topluluklardı. Bana göre öldükten sonra çoğunlukla eski duruma dönüldüğü için Hz. Muhammed’in döneme göre ne kadar feminist olduğundan çok bahsedilmez. Bir belgeselde izlemiştim. Sahabeler ‘onun yanında kadınlara karşı bir şey demeye çekinirdik. Kadınları el üstünde’ tutardı demişler. Elbette hep doğu toplumlarının nasıl kadınları ezdiği ve ataerkilliğinden bahsedilirken aslında batı toplumları da farklı değildi. Peki pek çok toplum böyleyken biz ne durumdaydık?

Eski Türk toplumları İslam’dan hemen önce ataerkil oldukları bilinse de çok daha önceleri anaerkil toplumlardan olduğu biliniyor. İskit toplumunun içindeyken kadınlar da erkekler gibi savaşırmış. Kadınlar üç düşman öldürmeden evlenemiyorlarmış. Çok iyi at binip ok ve yay kullanıyorlarmış. Sağ kolları güçlensin diye sağ memeleri kesiliyormuş. Amazon kadınlarının aslında Türk kökenli olduklarına dair çalışmalar var. Amazon kadınları savaşçıymış ve erkekleri sadece üremek için kullanıyorlarmış. İlerleyen dönemlerde Oğuz devletlerinde toya beyler eşleriyle katılırmış.

Selçuklu ve Osmanlı’da Kadın Hakları

Selçuklu Devleti İslam’ı kabul etse de Türk devleti kimliğini korumuş. Kadın konusunda da çok değişmemiş. Kadınlar Terken Hatun kimliğiyle yönetime katılmaya devam etmişler. Kaynaklar Osmanlıya geçtikten sonrasından pek bahsetmez. Ancak beylik döneminde yine Türk boyu özelliklerini koruyup toylara eşleriyle katıldıkları ve tek eşli oldukları biliniyor. Devlet olduktan sonra bu sefer kadınlar Devlet Hatun sanıyla devleti yönetmeye devam etmiş. Fatih Sultan Mehmet döneminden sonra gücün tek elde kalması için nüfuz sahibi kadınlarla evlenme kaldırılıp cariyelerle evlenilmeye başlanılmış.

Kadın haklarının tarihinden bahseden kaynaklar bundan sonrasını sanki karanlık gibi anlatsa da Fatih Sultan Mehmet’in eşi Gülbahar Hatun’dan başlayarak, halası Selçuk Hatun’a kadar devlet işlerine karıştıkları yazılı metinlerle sabit. Kadınların valide sultan sanıyla bazen bizzat ülkeyi yönettikleri kadınlar saltanatından neden bahsedilmediğini, sanki Osmanlı’da kadın tamamen bitmiş gibi gösterdiklerini hiç anlamam. Bu yazımda kadınlar saltanatını uzun uzun anlatmıştım.

Kösem Sultan’dan sonrası pek görülmese de Turhan ve Gülnuş Sultanlar sefere dahi çıkmış devleti pek çok defa bizzat yönetmişlerdir. Bana göre kadınlar saltanatının bitmesi Köprülüler yönetimi devraldığı için değil. Zaten Turhan ve Gülnuş Sultanlar Köprülüler devrinde yaşamış. Bence kafesten gelen yaşlı sultanların valideleri çoktan öldüğü için bitti. Zaten sonra da veremden kırılmışlar. Ancak pek çok sultanın kız kardeşi batıdaki aydınlanmadan etkilenmiş, onlar gibi yaşamaya onlar gibi giyinmeye başlamıştır. Tanzimatla birlikte pek çok hak elde eden Osmanlı kadını Meşrutiyetten sonra daha pek çok hak kazanmıştır. Birinci dünya savaşında erkek nüfusun azalmasıyla bazı sektörlerde iş gücünün neredeyse yarısını kadınlar oluşturmaktaydı.

Modern Devletlerde Kadın Hakları


Osmanlı aydınlanmasında pek çok kadın derneği kurulmuş, kadın mecmuası yayınlanmıştır. Kadınlar yazarlığa, tiyatroya başlamış, eser vermiştir. Milli mücadeleye destek için halka sesleniş yapan Halide Edip bir dönem halk kahramanı olmuştur. Milli mücadeleye destek verdikleri için idam kararı verilenlerin arasında Mustafa Kemal’le birlikte Halide Edip de yer almıştır.


Kurtuluş savaşından gördüğüm kadarıyla Türk kadını yapı itibariyle pasif kalabilen bir cins değil. Kurtuluş savaşında silah kaçıran, depolayan, bizzat savaşa katılan, erkek kılığına girip savaşa katılan, çete kuran, düşmanı vuran , şehit olan, gazi olan, istiklal madalyası alan o kadar çok kadın ismi var ki.
Atatürk manevi kızı Afet İnan’a destek vermiş. O da kadın hakları ile ilgili konuşmalar yapmış farkındalık yaratmıştır. En nihayetinde Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra her yönden kadın ve erkek kanun önünde eşit hale getirilmiştir.

Dünya çapında bakıldığında kadın haklarından ilk defa 18. yüzyılda İngiliz aydınlanması döneminde bahsedilmeye başlanılmıştır. Sonra Fransız ihtilaliyle insan hakları konuşulmaya başlanılmış, kadın hakları talebiyle bazı kadınlar giyotine gönderilmiştir. İlk defa resmi olarak kadın hakları 1800’lü yılların sonunda Amerika’nın bazı eyaletlerinde verilmiş sonra 20. yüzyılın başında İngiltere’de verilmiştir. İnsan haklarının beşiği diye gözümüze sokulan pek çok batı ülkesi zamanında yapılan mücadelelere rağmen kadın haklarını Türkiye Cumhuriyet’inden sonra elde etmiştir.

Afet İnan’a göre İslam’ın yanlış yorumlanması sonucu Türk toplumunda özelliklede gerileme döneminde kadın pek çok hakkını kaybetti. Ancak kadın toplumun yarısını oluşturuyor ve medeniyet ancak kadın ve erkeğin birlikte var olmasıyla ilerleyebilir. Nitekim bana göre kadın haklarının gelişmesi, son yüzyıldaki insanlığın hızlı ataklarının sebeplerinden biri. Dediğim gibi biz ülkemizde bu hakları pek çok ülkeden önce elde ettik. Bugün maalesef İstanbul sözleşmesinin de kaldırılmasıyla pek çok alanda olduğu gibi kadın hakları konusunda da hızlı geçtiğimiz batı ülkelerinin gerisinde kaldık. Duyduğum kadarıyla daha fazla kadın hakkının kaldırılmasıyla ilgili talepler meclisteki hatta bizzat iktidar partisindeki kadınlar tarafından reddediliyormus. Onlar da aynısını diyorlar: ‘Bu toplumun yarısını kadınlar oluşturuyor.’ Daha fazla kadın hakkının kaldırılması şu an gelişmekte olan doğu ve orta doğu ülkelerinden bile geride kalmamız demek. Umarım Türk kadını eskisi gibi direnmeye devam eder ve haklarımıza sahip çıkmaya devam ederiz.

Kaynaklar:

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/318528#:~:text=Afet%20%C4%B0nan%201929%20y%C4%B1l%C4%B1n%C4%B1n%20mart,se%C3%A7ilme%20hakk%C4%B1%20vermedi%C4%9Fini%20dile%20getirir.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Halide_Edib_Ad%C4%B1var

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir