Demokrasi için değişim
Geçenlerde yaşadığım bir deneyim üzerine demokrasi nasıl daha çok geliştirilebilir diye düşündüm. Yine geçen Türkiye’ye geldiğimde epeydir uğramadığm bir şehire uğradım. Eskisine göre gelişmiş gördüm. Özellikle de metro olanakları epey arttırılmış, toplu taşıma iyileştirilmişti. O yüzden yüklü miktar shuttle ücreti ödemekten kurtulduğuma çok sevindim. Zaten Dubai’de para bile ödemediğim hava alanında su gibi temel ihtiyaçlara Türkiye’de 10 dolar gibi fahiş ücretler belimi bükecekti. En azından ondan yırttım diye sevindim. En göze çarpan şey belediyenin değişmiş olmasıydı.
Aynı şey İbb için de geçerli. Ben daha ülkeyi terk etmeden kreşler açılmaya başlamıştı. İbb’nin bir aktivitesine katılıp dolandırılmadım ayrıca etkinlik çok daha güzel olmuştu. Daha önce kredi kartımdan ücreti 4 kere çekmişler parayı zor bela tehditle geri almıştım. Demek ki arada demokrasi için belediyeyi değiştirmek gerek.
Benim şehrime dönelim. Zaten ben orada yaşarken hiç bitmeyen yol kazılarından hiçbir yere ulaşım yoktu. Şehire her gittiğimde de pek bir şey değişmediğini görüyorum. Ulaşım olanakları aynı kaldı. Bakıyorum hep aynı parti.
Nahoş bir deneyim
Dahası biz üstüne dolandırıldık. Eşim çok farklı bir alanda uzman. Belediye eğitmen olarak işe aldı. Sonra da bir kuruş maaş ödemedi. Bir de üstüne yaparsa işte bilmemne parti yapar diye üstünden de reklam yapmadı mı. Çıktık belediyeye “kim yapıyor lan resmen gönüllü yapıyoruz sizi de temsil falan etmiyoruz apolitiğiz biz alet etmeyin utanmıyor musunuz bizi ücretsiz çalıştırıyorsunuz böyle anlaşmamıştık” dediğimizde de babayı aldık. Elbette maaşımızı vermediler.
Aynı şey benim de başıma geldi. Ben de temsilci olarak yurtdışına gittim. Belediye benden 2012’de 2000 lira para istedi. Belediyenin parası yok diye üzülüp verdim. Sonra yurtdışına gidince oradaki tüm temsilciler hem hizmet edip hem para ödememe şok geçirdiler. Yetmedi belediye bir de yemek ücreti diye 1000tl istedi. Bu sefer kızdım ama yolda durmayacağız aç kalırsın dediklerimde panikleyip verdik. Ve ne oldu biliyor musunuz? Yemek vermediler. Aç kaldık. Yurtdışına ulaştığımda yetkililere durumu anlatıp yardım istedik. Onlar hem oradayken yemek sağladılar. Merak etmeyin biz karşılıyoruz dediler hem de bize yolluk verdiler.
Söylemeden edemeyeceğim. Bu olay aslında ülkede nasıl bir şeylerin bedelini fazlasıyla ödeyip aç kaldığımızı bana gösteren ibretlik bir olay oldu.
Kimi kime şikayet edeceksin meselesi
Her neyse olaya dönelim. Şimdi kimi kime şikayet edeceksin? Halbuki belediye muhalefetten olsa çekinirdi böyle bir şey yapmazdı.
Aslında aynı mantık toptan tüm ülkenin yönetimine uyarlanabilir. Arada değişmeli ki bazı aksaklıkları yolsuzlukları şikayet edebilelim. Ben kimseyi tutmuyorum. Beş yıllık değiştirelim sonra olmadı tekrar aynı adama döneriz. Ama sürekli aynısı yerleştikçe yozlaşmışlıkların üstesinden gelebilmemiz zorlaşıyor.