Boşanmak Kader mi?
Boşanmak kader mi, genel boşanma sebepleri ve başa çıkma yollarından bazılarını sıralayacağım. Elbette evlilik sürdürmek kolay değil. Özellikle son yıllarda. Bazen insanlar sosyal medyada dertlerini diğer insanlara açmak istiyorlar. Okuduğum yorumlarda hemen herkes gönderilere yorum olarak boşan geç diyor. Peki boşanmak bu kadar kolay mı?
Son yıllarda boşanma oranları gitgide artıyor. Elbette en önemli sebebi ekonomik olsa da bunun üzerine bir ton tartışmayla son buluyor evlilikler. Gördüğüm kadarıyla aldatma, şiddet ve kötü alışkanlıklar gibi bariz sebepler harici belli ortak nedenler var.
Toplumsal cinsiyet rolleri
Her ne kadar modernleştikçe toplumsal cinsiyet rolleri kaybolsa da son yıllarda sözde muhafazakarlık arttıkça ve medya bunu pompaladıkça, göç olgusu ve sermayenin el değiştirmesi liyakattan bağımsız oldukça çok farklı ailelerden gelenler hayatlarını birleştirebiliyor. Tamamen modern ailelerden gelenler bile arkadaşlardan hatta ailelere sonradan giren yeni üyelerden bile etkilenebiliyor. Yani bu toplumda toplumsal cinsiyet rollerinden kaçmak mümkün değil.
Gördüğüm kadarıyla bu şekilde iki çeşit aile tipi var. Biri kadının çalıştığı öteki de çalışmadığı. Kadının çalışmadığı tipte ekonominin de bozulmasıyla erkeğe tek başına evin yükünü çekmek zor geliyor ve bir süre sonra stresini kadına yansıtmaya başlıyor kadın asalak yerine konuluyor ve boşanmayla sonuçlanıyor.
Kadın çalışan modelde ise erkek işten eve gelince dinlenirken kadından ev işlerinin tamamı bekleniyor böylece kadın aşırı yıpranıyor ve boşanmayla sonuçlanıyor.
Teknoloji bağımlılığı
Boşanma sebeplerinden biri ise teknoloji bağımlılığı. Bu aile içi iletişimi öldürüyor. Ayrıca küreselleşmenin internetten canlı izlenmesi sonucu tüketime aşırı yönlenme, maddi durumun yetmeyeceği bir hayata özenme bir süre sonra eşlerin birbirini suçlamasına sebep oluyor. 1
Evliliğe uygun olmayanlar
Bazen de kişiler evliliğe ya da ebeveyn olmaya uygun olmuyor. Zaten bütün travmaların kökeni uygun olmayan ebeveyne sahip olmak değil mi? İşte bu yüzden evlilik oranlarının azalması hatta boşanma oranının artmasına muhalif değilim. Ancak evlilik baskısı çok gerilerde kalmadı. En azından biz y kuşağında da özellikle kadınlarda evlilik baskısı vardı. Kişi evlenmeyince aile evinden çıkıp evlilik sorumluluğunu üstlenmek zorunda kalmıyor ancak aile evlen diye zorlarsa bu ne kadar sürdürülebilir ki?
Haklı sebepler
Boşanma oranlarının artmasına karşı çıkmama sebeplerimden biri de kadın haklarının artması. Eskiden kadın her türlü eziyete katlandığı için boşanma oranları düşükmüş. Bunun bir sebebi kadının maddi özgürlüğünün olmamasıymış. Diğer sebebi ise boşanmanın toplumda kabul görmemesiymiş. Geçen yazımda biraz daha detaylı incelemiştim. Yüzyıllar önce kadınlar mal gibi görüldüğü için babaları tarafından parayla satılırmış. Boşanınca para geri istenildiği için boşanma hoş karşılanmazmış. O günlerden bugünlere de bu anlayış bu şekilde gelmiş. 2
Ancak yine de boşanmak insanın hayatını etkileyen çocukları da çok ciddi etkileyen bir durum. Bazı durumlarda boşanmanın eşlerin ve çocukların sağlığı için daha iyi olacağının farkındayım. Ancak küçük şeylerde uzlaşılamaz mı? Açıkçası hemen her şeye boşan geç diyen çok. O yüzden sosyal medya gönderilerinde bu tarz yorumlar görünce şaşırdım.
Uzlaşma
Uzlaşmanın bir zorluğu iki tarafın ya da bir tarafın körlemesine kendini haklı bulması, karşıyı dinlememesi kısaca empati yapamaması oluyor.
Bazı çiftler de hemen boşanıyorlar. Halbuki önce eş terapisi öneriliyor. Muhafazakarlarda bazen terapi kabul edilmiyor. Sonuna kadar terapi denenmiş olsa da terapinin uzun sürdüğü ve masraflı olduğu kesin. Eş terapistlerinin, uzlaştıracağına boşanmayı tavsiye etmesi ya da taraf tutması gibi profesyonel olmayanlarına da denk gelmek bir mesele olabilir.