Ailede kadın çalışmalı mı çalışmamalı mı sorunsalı

Bugünkü ütopyada ya da kişisine göre tımarhanedeki sorunsalımız ailede kadın çalışmalı mı çalışmamalı mı ? Daha önce bir hocanın dediği üzerinden yazı yazmıştım. Sonra yine aynı hocanın başka bir videosuna denk geldim. Burada. İşte diyalog:

-evde ana kalmayınca anaokulları çıktı

-kadın çalışmayacak evde çocuğuna bakacak.

Evet arkadaşlar yine bugünün suçlusu çalıştığı için kadın. Yineleyelim. Geçinemiyorsan kadının sorumluluğu çünkü kadın bir tarafından para çıkaramıyor ya da beleş yiyecek çıkaramıyor. Para yeterli değilse çalışmadığı için kadının suçu, çalışıyorsa yeterli parayı kazanamadığı için kadının suçu, çalışmıyorsa zaten asalak, nafakasız sokağa atılmayı, şiddet görmeyi ve aldatılmayı hak eden sorumluluk abidesi şahıs yine kadın yine kadın. Bugünkü suçu da kendinden bir tane daha yaratıp bir kopyasını evde bırakıp çocuğa bakarken bir kopyasını da işe para kazanmaya gönderemiyor. Yine kadın sorumlu yine tek başına.

Bakınız daha adil bir şey söyleyeyim.

-evde erkek kalmayınca anaokulları çıktı

-erkek yeterli parayı kazanacak kadın çalışmak zorunda kalmayacak evde çocuğuna bakacak.

Evet bakınız daha adil olmadı mı? Yani Allah’ın aşkına kim hobi olarak çalışıyor. Herkes paraya ihtiyacı olduğu için çalışıyor hoca! Ne güzel olurdu değil mi paraya ihtiyacımız olmaması. Hep kadın suçlu hep kadın sorumlu da bir diğer tarafından bak işin. Kadın neden küçücük bebeği, bakıma muhtaç çocuğu varken çalışmak zorunda? Bir de neden bile göre sadece kadına her türlü sorumluluk veriliyor. Bir maaşın bir kiraya eşitlendiği dönemimizde verin erkeğe bakalım yeterli parayı kazansınlar. Ne oldu kıyamadınız değil mi? Kadınları suçlamak varken…

Anaokulu neden önemli?

Ayrıca anaokullarının zorunluluğundan bir miktar bahsetmek istiyorum. Çocuk 2-3 yaşından sonra sosyal olarak da gelişmeli. Ve hatta bazı ülkelerde çocuklar zorunlu eğitime 3 yaşında başlıyor. Eskiden geniş aileler vardı. Herkes bir arada yaşar sosyal olurdu. Şimdi ne komşumuzu tanıyoruz ne de yıllarca akrabalarımızı görüyoruz. Kollektiviteden bireyselciliğe geçişi bu yazımda işlemiştim. Çocuklar neredeyse izole yaşıyorlar. Akrabalık ilişkisi sıfır büyüyorlar. Böyle ortamlarda en geç 3 yaşından itibaren anaokuluna gönderilmesi gerekiyor bence. Aynı şekilde çocuğa anne çalışıyorsa anneanne babanne bakmalı olayı da artık çok eski kafa olarak kaldı yine bireyselleşmeden kaynaklı. Öyle bir ebeveynlik ilişkisi bile kalmadı. Çoğu çocuk dedesini ninesini yılda bir görüyor.

Kısaca her şey için yine kadını sorumlu görerek, erkeği vasıfsızlaştırarak bir yere varamayız. Ancak sorumluluk istemiyorsanız evlenmeyin, çocuk yapmayın diyebiliriz. Çünkü zamanla evlilik baskısı da kadınların üzerinden kalkacak gibi duruyor. Ama açıkçası kimse çocuk yapmazsa da dışarıdan genç işçiye ihtiyacımız olacağı kesin görünüyor. Özet olarak yine diyorum. Evliliklerde kadın sorumluluğun en azından bir kısmını erkekle paylaşmak zorunda ve zihniyet bu yönde değişmek zorunda.

Suçlamada son nokta

Bunun için ayrı başlık açmak istemediğim için buraya yazıyorum. Geçen bir gönderiye denk geldim. Gazze’deki katliamın sebebi feministlermiş. Feministler siyonistmiş. Yani artık ne diyeyim. Kadınlar o kadar her şeyden sorumlu. Bizden cidden bir cacık çıkmaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir