Evlilik için acele etmeyin

Evlilik için acele etmeyin diyenler bunu neye dayanarak diyor acaba diye merak ettim. Birkaç kişiye denk geldim. Bu kişiler ya boşandı ya da bir dönem boşanma sürecine girdi. Hepsi aynı şeyi söyledi. Ortak hiçbir şey yapamıyoruz, ortak hiçbir özelliğimiz yok!

Nasıl yani? Evlenmeden önce aklın neredeydi? Yok sevişmişler evlenmişler hep öyle sevişilecek sanmışlar herhalde bir süre sonra sıkılınca birbirlerini tanımaya karar vermişler ama o arada çoktan evlenmişler.

Kimseyi yargılamamak lazım ben evlenmeden önceki beraberlik süresinde rekor kırmış olabilirim. Hatta buradan söylemeyeyim ne kadar olduğunu beraber büyüdük diyelim. Zaten ben de öyle yapmayın böyle yapın demeyeceğim. Tanısan ne olacak insan değişiyor deniliyor. Doğru da deniliyor. Ancak aşırı uyumlu biri değilseniz evlilik gibi bir müeseseye tanımadan girmek zorlayacaktır.

Benim şaşırdığım nokta bu durum rastgele değilmiş. Lee’nin aşk tipolojisine göre bunun bir adı bile varmış. Tutkulu aşk. Tutku tam olarak yönlenmiş libido anlamına geliyor. Bilemiyorum libido dediğin başkasına da yönlenebilir gibime geliyor. Sadece libido içeren ilişkiler çok uzun sürmeyebilir gibi geliyor. Tabii bu benim fikrim.

Başka bir psikoloji seminerinde çok hoş bir şey duydum. Tutkulu evlilikler 20’li yaşlarda gerçekleşir, mantık, iş ve para odaklı evlilikler 30’lu yaşlarda, gerçek sevgi ve saygı içeren evlilikler de 40’lı yaşlarda gerçekleşir. Ne garip ki beraberlik için gereken olgunluk 40 yaşlardan sonra oluşuyor sanırım. Ancak evrimin bir oyunu olsa gerek 40’lı yaşlardan sonra da ebeveyn olmak zorlaşıyor. Bu durum da evlilik için acele etmeyin diyenler haklı çıkıyor ve ikinci baharlarını yaşayan çiftlerin daha mutlu olması normal demek ki.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir