Bebekli Anne Blogu

EkonomiTürkiyeYAZILAR

Ülke ekonomisi üzerindeki sorumluluğumuz?

Ülkeyi nasıl kurtarırız diye sorduğum bu günde de ülke ekonomisi üzerinde tartışmaları inceleyip kendi kendime tartıştım.

Son derece tüketici bir millet olduğumuza dair yazılar yazmıştım. Maalesef özenti bir millet olduğumuzu tekrar etmek istiyorum çünkü ona şüphe yok. Burada Fransız bir ablamızın da dediği gibi bizde asalaklıkla hava atma kültürümüz mevcut. Olduğumuz gibi görünmeme, kendini zengin göstererek var olma çabamız mevcut. Bir de vizyon olmayınca… Yani mesela benim param olsa dünyayı gezerim ya da farklı girişimlere yatırım yaparım. Ama biz küçücük evlere saray mobilyaları yerleştirme ve havalı üst başla uğraşıyoruz. Yeni nesil de cebine iphoneları atıp ellerine starbucks kahveleri aldıysa başlayabiliriz.

Yüzeysel bir bakış açısıyla bakıyorum. Aklımda cari açık, dış borç gibi kavramlar ekran kilit sayfası gibi kenarlara köşelere çarpıyor. Ne diyorlar üretmiyoruz. Üretsek de montaj sanayi çalışıyor pek kar edemiyoruz ama üretsek ne olacak. Yerli ve milli kavramı sadece dillere pelesenk olmuş. Milli telefonumuz yok mu? Kimin umrunda? Ama iphone havalı..

Ne yapacağımız muamma

Peki biz çok dikkat etsek, özenti olmasak, yerli ve milli alsak sadece ekonomimiz uçacak mı? Bu yazıya göre pek de öyle değil. Bu kadar ekonomik problemlerin sebebi yurtiçi vergilerden kaçmak isteyen özel şirketlerin yurtdışına para çıkarması ve borçlanması. Kısaca sorumlu liberal ekonomi.

Peki hiçbir şey mi yapmayalım? Böyle giderse kur farkıyla ancak ucuz işçi cenneti olarak kazandıracağız ülkemize. Hiç mi yaşamayalım, hep mi sefalet içinde kalalım. 

Kafam pekala karışık. Belki de ekonomi hep kötüydü. Amerika’nın dolarları dağıtmasıyla geçici bir iyilik yaşadık. Amerika’nın dolarları geri toplamasıyla eski halimize döndük. Ama geçici iyilik halini değerlendiremediğimiz gibi bir de üstüne har vurup harman savurduk gibi görünüyor. Sonuç olarak yanlış stratejilerle ekonomi felakete sürüklendi. Ayrıca inşaat sektöründe de olduğu gibi hep kolaya kaçtığımız da gözümden kaçmadı.

Peki biz ne yapalım dediğinde tek bulabildiğim enerji konusunda da dışa bağımlı bir ülke olduğumuz için en azından gereksizse söndür yaparak ülke ekonomisi için katkıda bulunabileceğimiz.

Peki kendimi sorguladığımda ve ben neredeyim dediğimde belki de bilerek ucuz işçi cennetine dönüştürüldüğümüz kafama dank etti. Vasıflılara giderse gitsin diyerek, kontrolsüz göçlerle de kalan işçimiz daha da ucuzlatılıyor. Gidenler yine de bir şekilde etkileniyor ama kalan vatandaşlarımız içinse maalesef huzur dolu bir yaşam beklemiyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir