Bebekli Anne Blogu

Düşünsel

Sosyal medya ve çarşafa girmek

Bugünkü yazımda yine kafamı kurcalayan çarşafa girmek ile ilgili bir şeyden bahsetmek istiyorum. Sosyal medyada çarşaf takan ve çarşafa girme sürecini anlatan hem Türkiye’den hem yurtdışı kaynaklı profiller görüyorum. Bana göre bir kişinin kendini ifade etmesi, belli bir yoldaki sürecini anlatması, bu süreci fotoğraflaması ve resimlerle anlatması gayet anlaşılır bir dışa vurum süreci. Ayrıca çarşafa girenler bunu inanarak yaptıkları için, aynı zamanda inançlarını yayma ve diğer genç kızları özendirme açısından faydalı olabilir.

Ancak bu yazımda tersine, türbanını çıkaranlara ya da çıkarma sürecini anlatanlara nasıl saldırıldığından bahsetmiştim. Bu ikiyüzlülük aslında türbana ya da çarşafa girenleri bir miktar endişelendirmeli diye düşünüyorum. Çünkü girdikleri çevrede özgürce türbana girebildikleri, ancak özgürce çıkamayacaklarını da gösteriyor verilen tepkiler.

Ben kesinlikle insanların kendilerini özgürce ifade edip kendilerini dışa vurmalarına karşı değilim ama kafamı karıştıran nokta bu eylemin, bu işin felsefesine uymaması. Ben de özgürce kafamı kurcalayan bu meseleden bahsetmek istiyorum.

Bu yazımda da bahsettim. Bu giyim tarzı kesin olarak kutsal kitapta tüm ayrıntılarıyla zorunlu kılınan bir durum değil. Kültürel olduğunun farkındayım, ancak detaylı şekil olarak kültürel kıyafet yine de bölge bölge ve ülke ülke değişiyor. Hele ki durum çarşaf olunca çok daha farklı. Çünkü çarşaf 19. yüzyılda moda akımı hâline gelmiş. Özellikle bizim topraklarımızda Hristiyan rahibelere benzemesi açısından otoritelerce kabul görmemiş ve dönemin padişahları tarafından da yasaklanmış.

Detaylar bir yana, durum daha çok belli grupların kendi içlerindeki kurallardan kaynaklanıyor. Çok açık ki bazı gruplarda çarşaf giymek normalken — hatta ben bu işin pek ortası olduğunu da sanmıyorum — bence bir grup için bu durum kadınlar için zorunlu bir şeyken, başka bir grup içinse anormal.

Peki kişiler bir grupta olduğunu diğer insanlara, hatta dünyaya duyurabilir mi ve duyurmak isteyebilir mi? Tabii ki.

Çelişkili olan durum

Şimdi bu açılardan bakınca normal geliyor ama aynı grubun felsefesine göre kadın çok da öne çıkmamalı. Hatta kadını zorla çarşafa sokan grup için kadın dışarı bile çıkmamalı, eğitim ve çalışma hayatına katılmamalı. Bakın çarşaflı kesimden bahsediyorum, türbanlılardan değil. Ee bu durumda kendini sosyal medyada reklam etmek çelişkili değil mi?

Yine bu yazımda yazdığım gibi, mantıksal olarak erkeklerin cinsel arzularını sınırlamak için kadının üstüne yüklenen sorumluluk olarak çarşaf (hatta türban) açısından bakarsak, saç ya da kadın kafasının cinsel bir obje olarak sayılamayacağını göz önünde bulundurarak, olayın tamamen erkek hayal gücü olduğunu kabul edebiliriz.

Erkek hayal gücü açısından bakarsak da kadın ve erkeğin benzer giyinmesi çok daha mantıklı olacaktır ki kadın “kadın” olduğunu vurgulamamalı. Ancak türban ya da çarşaf, kadının kadınlığını — hatta erkeklerden korunmaya ihtiyacı olan bir varlık olduğu — fikriyle yaklaşır. Bu durumda kadınlığı vurgulayan bir kıyafet olarak çarşaf giyip sosyal medyada boy göstermek bana çok mantıklı gelmiyor.

Daha mantıklı bir fikir olarak, kendini Allah için geri çekip, öne çıkmamak, dikkat çekmemek adına yapan kişiler için de yine fikren taban tabana zıt bir durum sosyal medyada öne çıkmak, değil mi?

Yine de dikkat çekmek açısından çarşaf meselesi de tamamen çevreye bağlı bir durum. 90’larda yaşadığım çevrede çarşaflı gördüğümüzde gözümüz takılırdı. Dikkat çekme meselesinin kesinlikle çevreyle alakalı olduğunu düşünüyorum. Yani çevreye uyumlu olarak giyindikten sonra dikkat çekmezsin. Çevre hep çarşaflıysa normal kıyafetler dikkat çeker; çevre normalse çarşaflı kadınlar dikkat çeker. (“Normal”den kastım Türkiye için elbette, bir Afganistan’da “normal” farklı olacaktır.)

Kısaca bana göre çarşaflı kadınların benimsediği felsefeye göre sosyal medyada aktif olmamaları gerekiyor diye düşünüyorum. Tabii ki aslında sosyal medyada çarşaflı kadın zannettiklerimiz aslında erkek değilse…

Çarşafın Osmanlı’da yasaklanma sebeplerinden biri de güvenliği sağlamaktı. Hâlâ gayrimeşru cinayetlerde bazen çarşaflı kadın kılığına girmiş erkekler kullanılıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir