Yeşil Kuşak Projesi

Bugün yeşil kuşak projesi komplo teorisinden bahsedeceğim. Yeşil kuşak temelde soğuk savaş döneminde Sovyetlerin içi ve çevresindeki müslüman kültürdeki bazı ekstremist grupların Abd tarafından desteklenmesidir. Şüphesiz bu komünizme karşı kapitalizmin savaşıydı.

Ancak Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla projenin bir amacı kalmadı. Ona rağmen proje devam etti. Çünkü özellikle hristiyanların deneyimleyip ders aldıkları gibi din alet edilerek toplumların ilerlemesi engellenebilirdi. Böylece kendileri o ülkelere demokrasi(!) götürebilirlerdi.

Neden?

Her ülkenin kendi kültürü ve dini var. Burada desteklenen aşırıcılar. Bu projelerde o kadar çok taraf var ki silah satarak geçimini sağlayan ülkeler bile var. Bu hususta God of War filminden çok etkilenmiştim.

Stratejilerden biri de azınlığın desteklenerek toplumda iç huzursuzluk çıkarılması. Tabii ki aşırıcılar her ülkede azınlık. Suriye’deki durum da bence yıllar öncesinden dış kaynaklı azınlığın desteklenmesiydi.

Yüzyıl önce devletler diğerlerini işgal ederek sömürürlermiş. Ancak Dünya savaşlarından sonra imzalanan uluslarüstü anlaşmalar sayesinde artık bunu açık açık yapmak mümkün değil. O yüzden bir ülkeyi iç karışıklığa sürükleyip meşgul ederken etinden sütünden yararlanmak şu an geçerli strateji bence. Daha önce de yazmıştım. Bana göre Osmanlı’nın çökmesindeki en önemli sebep ekonomiydi. Sömürülen ülke ekonomik olarak geriliyor ve halkı büyük bedeller ödemek durumunda kalıyor.

Türkiye’de yeşil kuşak projesi?

Türkiye konum olarak stratejik. Kimse Avrupa’nın dibinde savaş olsun istemiyor. En azından Avrupa’ya yakın bölgelerde. Ayrıca Türk halkı zamanında kendi özgürlük savaşını vermiş uyanık bir halk. Belki de o yüzden biraz daha ılımlı bir projenin benimsendiği söyleniliyor. Böylece yıllar içerisinde halk kurbağa misali yavaşça haşlanabilir.

Bu bir komplo teorisi olsa da bazı toplumların sosyal evriminin nasıl bir anda tersine döndüğünü açıklayan bahanelerden biri. 1 Halbuki Avrupa ülkelerindeki sosyal evrim gayet bilime uygun olarak ilerlemiş. Maalesef daha hızlı öne geçen diğerini sömürebiliyor. Keşke bu küçük hesaplar olmasa. Ancak bu sınırları olmayan bir Dünya için geçerli. Küreselleşme bu konuda daha iyi niyetli bir gelecek vaat etmesine rağmen kültür ve diller gibi bazı değerli farklılıkları da tehlikeye sokması açısından tartışmalı. Ancak teknolojiyle küreselleşme kaçınılmaz olacak.